Onlar annelerine nereye gittiklerini söylemeyen küçük çocukları çalarlar, tamam mı? | Open Subtitles | يخطفون الاطفال الذين يخرجون دون اخبار امهاتهم الى اين هم ذاهبون؟ |
Uzun sürdü, ama sonunda bazıları annelerine, arkadaşlarına, kız arkadaşlarına yazmaya başladılar. | TED | وهذا استغرق وقتا طويلا الى ان بدأ بعضهم بالكتابة الى امهاتهم ، اصدقائهم ،و حبيباتهم. |
Dünya çok daha güzel bir yer olabilirdi, eğer daha çok çocuk anneleriyle dans edebilselerdi. | Open Subtitles | العالم سيكون افضل مكان لو ان اكبر عدد من الابناء رقصوا مع امهاتهم |
Emzirme döneminde, Craig... bebekler annelerinden ayrıldığında kafaları karışır ve canları çok sıkılır. | Open Subtitles | خلال مرحلة التغذية بالثدى, الاطفال يصبحوا مرتبكين ومنزعجين عندما ينفصلوا عن امهاتهم. |
"anneleri bedava içkiye bekliyoruz" geceleri düzenliyoruz. | Open Subtitles | الذين تدخن امهاتهم الحوامل بهم ويشربن بالليل |
Aslında, bazı çocuklar seçimlerini annelerinin yaptığı söylendiğinde çok utandılar. | TED | في الحقيقة بعض الاطفال اصيبوا بالاحراج عندما علموا اننا استشرنا امهاتهم |
Sevgiyi anneleriyle tanımlayan çocukların annelerini saplantı haline getirmeleri yaygın bir teoridir. | Open Subtitles | ان الابناء قد يركزوا على والداتهم بما ان امهاتهم هن من يقدمنهن لعالم الحب |
Her yıl sınavlardan sonra yüzlerce öğrenci anadan üryan bir şekilde kampüs boyunca bir mil koşuyorlar. | Open Subtitles | كل سنه بعد الامتحانات مئات الطلبه يركضون ميل كامل حول الحرم كما ولدتهم امهاتهم ترجمة : |
Bütün kadınlar annelerine dönüşür. Onların trajedisi budur. | Open Subtitles | كل النساء يصبحوا مثل امهاتهم ، انها المأساه |
Onlara söz verdim komutanım. Onları sağ salim evlerine, annelerine döndüreceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | لدي كلمتي يا سيدي لقد وعدتهم بانني ساعيدهم الى امهاتهم |
Büyüyünce annelerine çektikleri söyleniyor. | Open Subtitles | يقال أنهم يكبرون ليصبحو مثل امهاتهم |
Ama erkekler annelerine âşıktır, değil mi? | Open Subtitles | لاكن رجالنا يحبون امهاتهم الشماحيط |
Hiç umurumda değil! Adamlarım o sahili en az 10 gün bombalayacak ve evlerine, annelerine boyunlarında çiçeklerle dönecekler! | Open Subtitles | ما الذي حدث لك, ان لم تقم بالتغطيه فانت سترسلهم الى امهاتهم... |
Diğer kızlar anneleriyle evlilik planları yapar, kek pişirir, alışveriş yapar. | Open Subtitles | من المفروض على بناتنا تحضير الزفاف و الخبازة, و التسوق مع امهاتهم, و ماذا فعلت؟ |
Aslında tek çalıştığımız şey erkeklerin babalarından neden nefret ettiği ve anneleriyle neden yatmak istedikleri. | Open Subtitles | في الحقيقة ، الشيئ الوحيد الذي يبدو اننا ندرسه هو لماذا الرجال يكرهون ابائهم ويريدون ان يناموا مع امهاتهم |
Emzirme döneminde, Craig... bebekler annelerinden ayrıldığında kafaları karışır ve canları çok sıkılır. | Open Subtitles | خلال مرحلة التغذية بالثدى, الاطفال يصبحوا مرتبكين ومنزعجين عندما ينفصلوا عن امهاتهم. |
Hadi git de annelerinden izin alın. | Open Subtitles | إذهبي لسؤال امهاتهم إذا ليس هناك مشكلة في ذلك |
Kurtadamlar onları annelerinden çalıyor. | Open Subtitles | والمستذئبين يقوموا بسرقتهم من امهاتهم |
Çok daha agresif bir şekilde tehlikeli gördüğümüz düzene sahip evlere müdahale ederek anneleri kasap bıçağıyla onları öldürmekle tehdit etmeden çocukları oradan çıkarmak. | TED | بامكننا التدخل باكثر حدة الى المنازل المختلة الخطرة، واخراج الاطفال منها قبل ان تخرج امهاتهم سكين الجزار وتهددهم بالقتل |
Oğulların, anneleri üzerinde mutlak hâkimiyet sağlaması. | Open Subtitles | الابناء يسيطرون كليا على امهاتهم |
Sanırım o çocuklariçin, annelerinin şerefini korumak pek önemli değildi. | Open Subtitles | أظن بالنسبة لأولئك الشبان لم يكن حماية اسماء امهاتهم من أولياتهم |
annelerinin göğüslerine yapışıp sevgiyi kabulleniyorlar. | Open Subtitles | انهم يتشبثون بصدر امهاتهم و يتقبلون الحب |
Küçük çocuklar, annelerini kan kaybından ölürken görmemeli. | Open Subtitles | لا يفترض من الاطفال الصغار رؤية امهاتهم تنزف لحد الموت |
Düşünsene, masanda anadan doğmuş bir şekilde yatıyorlar. | Open Subtitles | فكري بالأمر انهم يضجعون هنالك على طاولتك وهم مكشوفون و منفتحين كما ولدتهم امهاتهم |