"انتباهك" - Traduction Arabe en Turc

• dikkatini
• dikkatinizi
• ilgini
• dikkat
• dikkatin
• ilgi
• dinle
• Dikkatlerinizi

Koş, daha hızlı. Hiçbir şeyin dikkatini dağıtmasına izin verme.
اجري ، بسرعه ، استمرى اتركى كل شىء يصرف انتباهك

Anlamıyorsun. Tamam mı? dikkatini çekmek için kendimi küçük düşürdüm.
لا تفهمين , أُذللت و أنا أحاول أن أجلب انتباهك

Bu yer dikkatini çekmek isteyen damarlı kart tavuklarla dolu.
هذا الحي مليء بأصحاب عواجيز والذي من شأنه لفت انتباهك

Ve bize göre bu, gerçekte ilginizi gerektiren şeylerden dikkatinizi uzaklaştırmaya çalışan bir çeşit kötü yaratık, ancak aynı zamanda yardıma çok ihtiyacı olan bir figür de olabilir.
و هكذا بالنسبة لنا هذا نوع من الكائنات الشريرة الذي يحاول أن يشتت انتباهك عن الأمور التي تحتاج إليه بالفعل، لكنه قد يكون شخصية تحتاج إلى الكثير من المساعدة.

Yani, beyin sinyallerinizi inceleyerek, tam olarak ne izlediğinizi veya dikkatinizi neye verdiğinizi görebiliriz.
لذلك، عن طريق تحليل إشارات دماغك، نستطيع تتبع أين تنظر بالتحديد أو أين تركز انتباهك.

Bilmek belki ilgini çekebilir, Karen'in oğlu takımdan kendi kendini aldı.
من الممكن أن يجذب انتباهك أن ابن كارين قد ترك الفريق بنفسه

Görünüşe göre biri senin dikkatini fena şekilde çekmek istiyor.
يبدو وكأنه شخص يريد الحصول على انتباهك بشكل سىء جداً

Peki benim masamda bir şeyler hiç dikkatini çekti mi?
هل أثار انتباهك شيء ما على مكتبي من قبل ؟

- Dramatik olma. Dediğim gibi, sadece dikkatini çekmek istemiştim.
إليك عن النزعة الدراميّة، كما قلتُ، لم أرِد إلّا انتباهك.

Bu tatlıların Majestelerinin dikkatini çekmesine izin verebilir miyim?
هل أقدم لجلالتك هذه الحلوى لأجذب انتباهك ؟

- Filmi benim evime gönderdin. - Bu senin dikkatini çekmek içindi.
ـ انك ارسلت الفيلم لمنزلي ـ لقد هذا كان من اجل لفت انتباهك

Senin dikkatini dağınık tutmaları gerekiyordu mali şebekene zorla girip birikimlerini sahte hesaplara transfer ederlerken.
وصرفوا انتباهك عنها واقتحموا شبكتك المالية وتم تحويل جميع أموالك الى حسابات وهمية

dikkatini bana ver. Çünkü bunu kaçırmak istemeyeceksin.
وأنت لاتريد أن تفوت هذه الفرصة لذلك أعطني انتباهك

Ekibinden biri düşman tarafından vurularak senin dikkatini dağıtmış sen antreman senaryosunda açıklar arıyorsun.
أحد أعضاء فريقك صرف انتباهك وأنت ضربت من قبل العدو وأنت تبحث عن الثغرات في سيناريو التدريب

Buçescu, rica etsem biraz dikkatini bana verir miydin?
بتشيسكو، هلّا كنتَ مهذّبا و اعرتني لحظة من انتباهك ؟

Yani dikkatinizi harcayabileceğiniz milyonlarca yer var ama bunun için bir savaş sürüyor.
هناك ملايين الأماكن التي قد تجذب الانتباه ولكن خلفها حرب مستمرة للحصول على انتباهك

Lütfen dikkatinizi önünüzdeki televizyon cihazına verin.
اريدك ان تركز انتباهك علي التلفاز الذي امامك يا مستر رين

Şu anda hem kör hem sağırsınız, dolayısıyla sanırım dikkatinizi çekiyorum.
الآن بما انك أعمى و أطرش حصلت اخيرا على انتباهك

Bir sürü erkek senin ilgini çekmek için uğraşırdı.
كان الكثير من الشباب يتقاتلون لشد انتباهك

Senin ilgini çok açık bir şekilde kabul ettiğini düşündüm.
اعتقدت أنه واضح للغاية كم هو راغب بلفت انتباهك

dikkat edersen ve gözlerini kapatırsan kalp atışlarımı dudaklarımdan hissedebilirsin.
اذا ركزت انتباهك واغلقت عينيك تستطيع الاحساس بنبضي في شفاهي

Tefekkür düzeyine ulaşmak için çalış... böylece dikkatin dağılmaz... yani kendi enerjin dışında hiçbir şey... görmez ya da hissetmezsin.
تدرب إلى أن تتمكن من التأمل، يجب ألاّ يشتت شيء انتباهك بحيث لا ترى أو تشعر إلا بطاقتك أنت

Araba, lastiklerin tutunma limitinde çok ilgi çekici oluyor, anladın mı?
تلفت السيارة انتباهك عندما تفقد تماسك إطاراتها، صحيح؟

Şu kahrolası topla oynamayı bırakıp, beni iyi dinle.
توقف عن اللعب مع هذه الكرة اللعينه ، و اعطني انتباهك

"Dikkatlerinizi 16 Kasım tarihinde yaşanan olaylara çekmek istiyorum."
أود لفت انتباهك للأحداث الواقعة في 16 من تشرين الثاني