Toni, biliyorsun. İngilizce'yi çok iyi konuşamıyor. | Open Subtitles | توني انت تعرف أنه لا يتحدث الأنجليزية بشكل جيد |
Objelerle oynamaman gerektiğini biliyorsun, Arthur. | Open Subtitles | انت تعرف أنه لايجب عليك "ان تلعب التحف يا "أرثر |
biliyorsun, hep yapmaya çalıştığım, bir türlü fırsat bulamadığım şey. | Open Subtitles | انت تعرف أنه شئ حاولت تجربته |
Seni incitebileceğimi biliyorsun. | Open Subtitles | -لا انت تعرف أنه بإمكانى أذيتك. |
Bu konuşmadan öylece kaçamayacağını biliyorsun John. | Open Subtitles | انت تعرف أنه لا يمكنك الهرب من هذه المحادثة يا (جون) |