"انت محظوظ" - Traduction Arabe en Turc

    • şanslısın
        
    • Şanslısınız
        
    • Seni şanslı
        
    • şükret
        
    • Şansın var
        
    • Sen şanslı
        
    • - Şanslısın
        
    • Şanslı
        
    Bugün şanslısın, Tribün. Tükendim. Open Subtitles انت محظوظ اليوم ايها التربيون انا انتهيت
    Orada olduğum için şanslısın. Bir de olmasaydım neler olurdu ? Open Subtitles انت محظوظ لأني امسكت بهم من يعلم مايمكن ان يحدث؟
    şanslısın. O ok kalbine saplanabilirdi. Open Subtitles انت محظوظ,لقد كاد هذا السهم ان يخترق قلبك
    Bu genç hanımefendi arkadaşınız olduğu için çok Şanslısınız Bay Neale. Open Subtitles انت محظوظ جدا يا سيد نيل لكون هذه الشابة صديقة لك
    şanslısın. O ok kalbine saplanabilirdi. Open Subtitles انت محظوظ,لقد كاد هذا السهم ان يخترق قلبك
    Çirkin başını taşımana izin verdiğimiz için şanslısın. Open Subtitles انت محظوظ لأننا ساعدناك فى الاحتفاظ برأسك القبيحة
    Telefonu babam değil de ben açtığım için çok şanslısın. Open Subtitles انت محظوظ لأننياجبتعلىالهاتفولميكن والدي.
    Bu kadar muhteşem "muhteşem kardeşin" olduğu için çok şanslısın. Open Subtitles تحدثي عن كل شيء لا يوجد مشكلة انت محظوظ لانه لديك هذه الاخت الرائعة
    Kimse geldiğini bilmiyordu. Hayatta olduğun için şanslısın. Hepimiz şanslıyız. Open Subtitles لا احد كان يعرف انك ستأتي معنا انت محظوظ انك حي
    Benden uzak dur, tamam mı? şanslısın ki burada kıçına tekmeyi basmıyorum. Open Subtitles . ابتعد بحق الجحيم عنى . انت محظوظ اننى لن أضرب مؤخرتك هنا
    şanslısın, seni bu tür şeylerle tanıştıracak bir kızla berabersin. Open Subtitles انت محظوظ لانك مع امراءه لتعرفك ما هذه الاشياء
    şanslısın ki eski zamanlarda yaşamıyoruz. Yoksa dişlerinden bir gerdanlık yapardım. Open Subtitles انت محظوظ أني لم أعد للأساليب القديمة حيث اصنع اسورة من أسنانك
    ...havuzun yanında silahını çekmeye çalışırken fotoğrafın çekilmediği için şanslısın. Open Subtitles انت محظوظ انهم لم يصوروك بقرب المسبح حاول ان تسحب مسدسك
    Belki zamanlamayı doğru yaparsan onu işerken yakalayabilirsin. Bunu unutturmayacaksın, değil mi? şanslısın senden hoşlanıyor. Open Subtitles ربما لو حسبتها جيدا لدخلت الى هنا لانها على وشك ان تنتهى انت محظوظ هيا تحبك
    Bateri çalmana hâlâ izin verdiğimiz için şanslısın. Open Subtitles بمؤخرتك انت محظوظ لأننا تركناك تعزف الطبول
    Hiç aşık olmadığın için o kadar şanslısın ki. Open Subtitles انت محظوظ جداً لأنك لم تقع في الحب يوماً
    - Yedi, kaybeden sayı. - Bu gece çok Şanslısınız Bay Morrison. Open Subtitles الخاسر سبعة انت محظوظ الليلة يا سيد موريسون
    Oldukça cömert bir yüzde tutturdunuz ve bunu aldığınız için Şanslısınız. Open Subtitles تحصل على نسبة جيدة.انت محظوظ لحصولك على هذا
    Seni şanslı velet, yanında Angela gibi bir var! Open Subtitles انت محظوظ ايها اللعين الصغير فأنت تمتلك انخيلا
    Kendini eski Mısır"da bulmadığına şükret. Open Subtitles انت محظوظ لانك لن تنتهى لتجد نفسك في مصر القديمة
    Şansın var ki sana çok şey borçluyum, ufaklık. Open Subtitles انت محظوظ لأنني ادين لك كثيرا,يا ايها الفتى الصغير
    Sen şanslı birisin. Eğer o olmasa, şimdiye çoktan ölmüştün. Open Subtitles انت محظوظ, لو لم يكن من اجلها , لكنت ميتاً
    - şanslısın. Open Subtitles - نعم. انت محظوظ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus