"انسجام" - Traduction Arabe en Turc

    • uyum
        
    • ahenk
        
    • uyumlu
        
    • Ahenksizlik
        
    Çevremle uyum içinde çalışmak yerine, ona karşı çalışıyordum. TED بدلا من العمل في انسجام مع بيئتي، كنت أعمل ضدها.
    İstiflemeden kastettiğim, uyum içinde çalışması için tüm ürünün bir çok parçaya bölünmesi. TED البديل التراص يعني أن المنتج بأكمله يتكون من الأجزاء الفردية المختلفة التي يجب أن تعمل في انسجام تام.
    "Iguanaların, deniz aslanlarının ve dev kaplumbağaların ebedi bir uyum içinde yaşadığı yer." İyi anlaşmaları önemli mi? Open Subtitles حيث السحالي الضخمة، وأسود البحر، والسلاحف العملاقة تعيش في انسجام أبدي هل بالضرورة استمرارهم بعلاقتهم هكذا؟
    Bana yaptığı yolculukları anlattı ve zihnini genişletmenin yollarını nasıl keşfettiğini ve galiba buranın batısında olan ahenk içinde yaşamayı öğrenişini, çünkü California'ya kadar gelebilmişti. Open Subtitles هى اخبرتنى عن كل الرحلات التى قامت بها و كيف هى اكتشفت طرق توسع بها مدارك عقلها وتعلم كيف تعيش فى انسجام
    Mükemmel bir ahenk içindeki 17 galaksi. Olağanüstü olduğu söylenir, bunu kaçıramam. Open Subtitles سبعة عشر مجرة في انسجام تام إنها مذهلة، لا يمكنني تفويت فرصة رؤيتها
    Mükemmel tasarımı elde ettiğinizde etkileşime giren bu parçaların birbirleriyle uyumlu olduğunu görürsünüz. TED وعندما تصل إلى التصميم المثالي، فستحصل على انسجام وسلاسة حقيقية بين كل هذه القطع في تفاعلها مع بعضها.
    Ahenksizlik mi? Open Subtitles عدم انسجام
    Kısa bir süre, uyum içinde yaşadık ama bütün devasa güçlerde olduğu gibi, onu bazıları iyilik bazıları da kötülük için istedi. Open Subtitles لوقت ما كنا نعيش في انسجام ولكن مثل اية قوى عظمى البعض اراد استخدامه فى الخير واخرون فى الشر
    Burada öğrenciler ve öğretmenler uyum içindedirler. Open Subtitles هنا المعلمون والطالبات يعيشون في انسجام سعيد
    Artık telefonlarımız birbirlerini uyum içinde takip edebilirler. Open Subtitles وحتى الآن هواتفنا تتبع بعضها البعض العمل في انسجام تام.
    Işık bir dalga olduğundan, iki ayrı frekans birbiriyle hiç etkileşmez. uyum içinde şarkı söyleyen şarkıcılar gibi birlikte var olmalıdırlar. TED لإن الضوء عبارة عن موجة، ترددان مختلفان يجب أن لا يتفاعلا مع بعضهما البعض على الإطلاق، ينبغي أن تتناغم مع بعضها البعض فقط مثل مغنيين يغنيان في انسجام.
    Ve sade bir şekilde, huzur ve uyum içinde yaşıyoruz. Open Subtitles و عشنا جميعاً بسلامٍ و انسجام بسيطين
    Bu, durumumuz hakkında yaygın bir anlayışa öncülük ediyor, şöyle ki: modernite bize korkunç bir şiddeti getiriyor ve belki de ilkel insanlar, bizim risk alıp terkettiğimiz, bir uyum hali içinde yaşadılar. TED و هذا قد دلنا إلى مفهوم عام لوضعنا الحالي , أعني : إن العصر الحديث جاء لنا بعنف فظيع , وربما حتى السكان الأصليين الذين كانوا يعيشون في انسجام معا رحلنا منه إلى واقعنا الخطير .
    Kahramanlarımız müthiş bir uyum içerisinde... Open Subtitles ابطالنا الان في انسجام رائع
    Tek, evrensel Apostolik Kilise'nin rehberliğinde ahenk içinde yaşayan insanlar. Open Subtitles و انسجام أهلها و بتوجيهات من الكنسية العالمية المؤمنة
    Güneye tekrar savaş götürürsen, bir daha asla kutsal ve ilkel arasında ahenk olmayabilir. Open Subtitles أعد الحرب إلى الجنوب ولن يكون هناك أبداً انسجام بين السماوية، والبدائية
    Sen insanlara elini uzatabilirsin, ama onlar da sana ellerini uzatmalılar. ...ve sımsıkı sarılmalı söz konusu eller birlikte, ahenk içinde yürürken vadisinde büyümenin. Open Subtitles لكن عليهم أن يمدّوا أيديهم و يمسكوا هذه اليد و يسيرون معاً في انسجام...
    Gözlerim ve ellerinizi ahenk içinde hareket etmelidir. Open Subtitles عينايّ ويديّك يجب أن تتحرّك في انسجام.
    ahenk yok. Open Subtitles لم يكن هناك انسجام.
    Böceklerin uyumlu ve titiz bir zamanlaması vardır. Çağrıları başkalarının notaları arasına düşer. Open Subtitles الحشرات تعمل في انسجام ، وتوقيت نداءاتهم لتنسجم مع الآخرين
    Trav ve Laurie hala yeni bir çift ve bizden çok daha uyumlu gözüküyorlar. Open Subtitles تراف ولاوري لازالوا زوج حديث ويبدون أكثر انسجام منا
    ..birbirimize müthiş uyumlu olduğumuz bazı anlar vardı. Open Subtitles كنّا في انسجام تام، نضحك على سلوكيات الطفلتين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus