"انعكاس" - Traduction Arabe en Turc

    • yansıması
        
    • yansıma
        
    • yansımasını
        
    • yansımamı
        
    • yansımasıdır
        
    • yansımasına
        
    • Yansıt
        
    • refleks
        
    • yansıyan
        
    • refleksti
        
    • yansımama
        
    • yansımayı
        
    • yansıtıyor
        
    • yansımadan
        
    • yansımaları
        
    Sudaki ışık yansıması insanın güzellik kavramıyla eş kabul edilmiş. Open Subtitles انعكاس الضوء على سطح الماء مرادف لمنظور الجمال عند البشر
    İlk resimde görülen telefondaki yazının birinin gözlüğüne yansıması TED ما تروه هنا في رقم واحد هو انعكاس في نظارة أحدهم للهاتف الذكي الذي يكتبون عليه.
    Herhangi görünür parıltı, namlu parıltısı, yansıma, hareket. Open Subtitles هل من وميض مرئي، وميض للبندقية، انعكاس أو حركة؟
    Sonra gözlerinizdeki retinalar beyninizin bir elma görüntüsü elde etmesi için ışık yansımasını yakalar. TED ثم تقوم شبكية العين بالتقاط انعكاس الضوء ليتمكن الدماغ من تفسيره على أنه صورة تفاحة.
    Derisinin ne kadar parlak olduğuna bir bakın, benim yansımamı görebiliyorsunuz. TED انظروا كيف يكون جلدها ساطعاً ، يمكنكم رؤسة انعكاس صورتي هناك
    Belki de toplumun ne istediğini anlamak için bir anket düzenlemeliyiz, çünkü nihayetinde, düzenlemeler ve yasalar toplumsal değerlerin bir yansımasıdır. TED حسنا، ربما علينا إجراء استقصاء لنعرف ما الذي يريده المجتمع، لأنه في النهاية، القوانين هي انعكاس للقيم المجتمعية.
    Onun bir ayna yansıması olduğunu biliyor ama bu canlı bir duyu deneyimi. TED هو يعلم أنها انعكاس مرآة ولكنها تجربة حسية حية.
    Biri Eddie'nin yüzünü oraya koymuş diyorsun? Aslında başkasının yansıması mı? Open Subtitles هل تقولين أن أحدهم وضع وجه إيدي هناك وهو انعكاس لشخص أخر؟
    İlk başta odadaki bir ışık yansıması falan sandım. Open Subtitles في البداية اعتقدت أنه مجرد انعكاس لشيء ما في الغرفة
    Güneybatı ile olan ilişkisinin bir yansıması gibi. Open Subtitles إنها انعكاس لمدة حبها الطويلة للجنوب الغربي
    Merak ediyorum, ...bu çağdaş Avustralya müzik endüstrisinin bize yansıması mı? Open Subtitles أتساءل: هل هذا انعكاس لصناعة الموسيقى الاسترالية؟
    Kısa kesmek gerekirse... güneş bir buluttan ya da bir şeyden yansıma yapmış... ve uyduların füzelerin... ateşlendiğini düşünmesini sağlamıştı. Open Subtitles باختصار كان السبب انعكاس الشمس على الغيوم أو شيء آخر مما جعل القمر الاصطناعي يعتقد
    - Bir yansıma, bir ayna görsün Siren saldıracaktır. Open Subtitles اذا ما أبقينا على أي انعكاس أو مرآة فستهاجمنا السيرانة
    Aslında,şurada şarap kadehinin arkasından küçük bir yansıma görüntüsü var. Open Subtitles أنت تستطيعين رؤية انعكاس وجهها في كأس النبيذ
    yansımasını gördü, kendini boğuluyor sandı ve kurtarmaya çalışırken öldü. Open Subtitles رأى انعكاس صورته في البركة فغرق محاولاً إنقاذ نفسه
    Şans eseri bu aynadaki yansımamı da çekmişim. Open Subtitles و التقطت انعكاس لنفسي في هذه المرآة هنا انظر
    Bir maskeye baktığınızda gördüğünüz, bir karakterin yansımasıdır. TED عندما تنظر إلى القناع، فإنّ ما تراه عبارة عن انعكاس شخصيّة معينة.
    Meğerse jant kapağında kendi yansımasına bakıyormuş. Open Subtitles تبين أنه لم يكن سوا انعكاس صورتها على غطاء سيارة
    Anlamı "Yansıt"! Open Subtitles إنها تعني "انعكاس"!
    Gördüğünüz gibi çocuklar, arkadaşlık istemsiz bir refleks gibidir birden oluverir, siz müdahele edemezsiniz. Open Subtitles هل رأيتم يا أطفال .. الصداقة هي انعكاس لا إرادي إنه يحدث فقط ..
    Ancak, parlak bir kalkandan yansıyan görüntüsüne bakarsan hayatta kalırsın. Open Subtitles خذ حذرك ,انت لن تعيش الا اذا نظرت الى انعكاس صورتها فى الدرع
    - Eğleniyor gibi görünüyor. - Bu sadece bir refleksti. - Bunu fazla duygusal almayın. Open Subtitles أنه مجرد انعكاس لا تتفاءل بخصوصه
    Üzgünüm, dinlemiyordum. Şu sarı suyun üzerindeki yansımama bakıyordum. Open Subtitles آسف، لم أستمع إليك، كنت أتفقد انعكاس صورتي بهذه المياه الصفراء
    Modern Amerikan halkının ihtiyacı olan seçilmiş en iyi yansımayı ve atalarımızın ruhunu koruyabilmek için onaylanmış birini ve bu arada vatandaşlarımızı silah şiddetinden en iyi şekilde koruyabilecek birini mi? Open Subtitles من انتخبنا لاجل أفضل انعكاس لحاجات المجتمع الامريكي الحديث الذي صوت ليحمي روح آبائنا المؤسسين
    Bu resimde olduğu gibi, gezegeni bir yeşil-mavi mermer gibi görmenizin nedeni, güneş ışığını yansıtıyor olmasıdır ve okyanusları, bulutları, karayı görebilmemizin nedeni de budur. TED وعندما ترون الكوكب يشبه الرخام الأزرق والأخضر، مثلما يبدو في هذه الصورة، فذلك بسبب انعكاس أشعة الشمس فوق سطحه، وبذلك يمكننا رؤية المحيطات، والسحب، والأرض.
    Sonra bir yansımadan silahına uzandığını gördüm. Open Subtitles و من ثم رأيت انعكاس رأيتها تحاول الوصول إلى سلاح
    Daha sonra bunun yansımaları ve muhtemelen diğer adımları vardır. TED ومن ثم هناك انعكاس ومن المحتمل خطوات تالية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus