Bunda, ayrılmamızın bir etkisi olduğu çok açık. Duygular, Öfkeli duygular. | Open Subtitles | من الواضح أن انفصالنا تركك مع بعض المشاعر المتبقية. |
Bu kadar mutlu olduğuna sevindim. Ayrıldıktan sonra şehri terk etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | حسناً, أنا مسرورة لكونك سعيد فبعد انفصالنا كان علي أن انتقل من المدينة |
Yani Ayrıldığımızdan bu yana birlikte pek vakit geçirmiyoruz. | Open Subtitles | كما تعلمين فلم يسبق أن قضينا الوقت لوحدنا منذ انفصالنا |
Ayrılığımızın aksine, bu olanlar senin suçun değil. | Open Subtitles | وأود أن أوضح لك شيئاً على عكس انفصالنا ، هذا ليس خطأك |
Ama kabul ederim ki Ayrılığımız dışarıdan gözlemleyince, üzgünce gözükebilir, ...ama bilmiyorum, bence, sanki bunu, bana verilmiş bir yetenek gibi düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكنني أعترف بأنّ انفصالنا قد يبدو حزيناً للمراقب الخارجي ولكن بالنسبة إليّ أشعر أنّه منحني هدية رائعة |
Öylesine bi merhaba demek için aradım..ayrılık sonrası.. | Open Subtitles | أردت فقط الإطمئنان عليكِ اليوم سنكمل ثلاث أشهر على انفصالنا |
Ramona, senin için de zor olduğunu biliyorum; babanla ayrıldık, ama D.J.'e ne kadar yardım ediyorsam | Open Subtitles | "رامونا"، أعلم بأنّ هذا صعب عليكِ أيضاً بسبب انفصالنا أنا ووالدكِ ولكن بقدر ما أساعد "دي جاي" |
ayrılmamızın seninle hiçbir ilgisi olmadığını da bilmelisin. | Open Subtitles | وعليك أن تعرف أيضاً أنّ انفصالنا لا علاقة له بك |
Aramızda bir şeyler döndüğünü biliyor. Yani, onunla ayrılmamızın sebebi bu. | Open Subtitles | حسنٌ، يعلم أنّ شيئًا يجري بيننا فإنّ هذا سبب انفصالنا |
Seninle ayrılmamızın tek sebebi, halkımla ilgilenirken senin güvenliğin hakkında endişelenmemekti. | Open Subtitles | السبب الاعظم في انفصالنا هو اني لا اتسطع التعامل مع شعبي والتراكز وحيداً بدون ان اقلق على سلامتك |
Beni tanıdığını söyle. Ayrıldıktan sonra unutamadığım kişinin sen olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريها أنكِ تعرفينني، أخبريها أنكِ أنتِ التي لم أتمكن من نسيانكِ بعد انفصالنا |
Ayrıldıktan sonra sokaklarda çok vakit geçirdim. | Open Subtitles | لقد أخذت الكثير من الكلمات الشوارعية منذ انفصالنا |
Ayrıldıktan sonra düğün June'un payına düştü ama... | Open Subtitles | اعلم ان جون حصلت على الزفاف بعد انفصالنا |
Çünkü Ayrıldığımızdan beri hiçbir... arkadaşımızla görüşmedim... ve onlarla görüşmeye utanıyorum, ve tef çalmayı keser misin lütfen? | Open Subtitles | لأنني لم ارَ اي من اصدقائنا منذ انفصالنا أخجل من مواجهتهم |
Seninle Ayrıldığımızdan beri kendimi yakın hissettiğim ilk erkek. | Open Subtitles | ........ أنه اول رجل اقابله من انفصالنا التي يمكن حقاً أنا أبقي معه |
Bence bu Ayrılığımızın en zor kısmı oldu. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا كان اصعب جزء فى انفصالنا |
Ayrılığımızın dedikoduları yayılıyor. | Open Subtitles | الاشاعات بشأن انفصالنا قد انتشرت |
Ayrılığımız süresince kimseyle... görüşmediğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أنّك لم تر أيّ شخص طوال فترة انفصالنا |
Ve ayrılık ile sonuçlanabileceğini anladı. | Open Subtitles | و ادركت بأنه يمكن أن يؤدي إلى انفصالنا |
- İşte bu yüzden ayrıldık. | Open Subtitles | -هذا هو سبب انفصالنا |
Sorun bizim Tanrı dediğimiz Yaradanımızdan Ayrı olmamızda, ruhlarımızı yeniletmeliyiz, bunu da sadece Tanrı yapabilir. | TED | مشكلتنا هي انفصالنا عن خالقنا الله ونحن بحاجة إلى استعادة نفوسنا وهو ما لا يقدر على فعله إلا الله |
Ayakta seni bekliyordum ve nasıl Ayrıldığımız konusunda üzgündüm. | Open Subtitles | كنت أنتظرك وكنت مضطربة من انفصالنا |
Annen ve ben Ayrıldığımızda bir tarafı tutmak zorunda hissettin. | Open Subtitles | واعرف بأنك عند انفصالنا أنا وأمك شعرتي بأن عليك اختيار احدنا |
Belki de olmuştur. Ayrılalı beş yıl oldu. | Open Subtitles | حسنا ، ربما يجب عليك لقد مضى على انفصالنا أكثر من خمس سنوات |
Çünkü geçen gece Lori burada ayrılığımızı anlatan bir şarkı söylerken dışarıda Jessi'yle işi pişiriyordum. | Open Subtitles | لأنني خرجت مع جيسي الليلة الماضية بينما كانت لوري في الغرفة المجاورة تغني اغنية عن انفصالنا |