"انقاذ حياة" - Traduction Arabe en Turc

• hayatını kurtarmaya
• hayatını kurtarmak
• hayat kurtarıyorsun

Ben burada birinin hayatını kurtarmaya çalışıyorum. Mesele sana güvenip güvenemeyeceğim.
ليس هذا المقصد, انا احاول انقاذ حياة احدهم هنا

-Kızımı korudum ve birinin hayatını kurtarmaya çalıştım.
لقد حميت ابنتي وحاولت انقاذ حياة رجل

Burada dikilip seninle sohbet etmemi mi, yoksa bebeğinin hayatını kurtarmaya çalışmamı mı istersin?
أم تريديني أحاول انقاذ حياة ابنكِ؟

Görevimiz, Julius Limbani'nin hayatını kurtarmak ve oradan çıkmasını sağlamak.
مهمتنا هي انقاذ حياة جوليوس ليمباني وتحريره، انه رجل مميز

Sadece yaşlı bir adamın hayatını kurtarmak içinse saçma.
انه من الغباء أن يكون ذلك فقط من أجل انقاذ حياة رجل مسن

Karışık, kanlı ve hayat kurtarıyorsun, kazanacağın paradan bahsetmiyorum bile.
القرف والدماء,وفي الاخر انقاذ حياة احد بدون ذكر المكسب

Burada bir kadının hayatını kurtarmaya çalışıyoruz.
نحنُ هنا لأجل انقاذ حياة امرأة،

Başka birinin hayatını kurtarmaya çalışıyorum.
اني اسعى الى انقاذ حياة شخص ما.

Kızınızın hayatını kurtarmaya çalışıyorum efendim!
-أحاول انقاذ حياة ابنتكَ يا سيّدي

Harekata birisinin hayatını kurtarmak ve varlığınızı gizli tutmak dahil olunca kaçışlarını inanılır kılmanız gerekir.
إذا كانت العملية تتطلب انقاذ حياة أحد والمحافظة على وجودك مجهولا عليك أن تجعل عملية الهروب أكثر مصداقية

Zannederim birinin hayatını kurtarmak, durumu izah ediyor.
اعتقد ان انقاذ حياة رجل شيء تكلم عن نفسه حسنا هذا يكفي

Kahretsin, Ranjaar'da birinin hayatını kurtarmak düpedüz aptallık.
اللعنـة .. يبدو انه من الحماقـة محاولة انقاذ حياة أحد في رانجـار

Birisinin hayatını kurtarmak aşık olmak gibi birşey.
انقاذ حياة شخص ما , مثل الوقوع فى الحب

Gözümüzü ödülden ayırmayalım, Karev. Ödül bu kadının hayatını kurtarmak.
لنركز على الأمر الأهم يا (كراف) انقاذ حياة هذه المرأة

çünkü o, Ankur'un hayatını kurtarmak istedi.
لإنه أراد انقاذ حياة آنكور من الخطر

- Milyonlarca hayat kurtarıyorsun.
انقاذ حياة الملايين ليس بعد