Ve son buzul çağının sonlarına doğru, Kuzey Amerikalı develerin nesli tükendi. | TED | ثم قبل نهاية العصر الجليدي الأخير، انقرضت الجمال في أمريكا الشمالية. |
nesli muhtemelen tükenmiş, çünkü onun yaşadığı bilinen tek mağara sistemi, yakına kurulan bir baraj yüzünden yıkılmış. | TED | ربما انقرضت لأنها من نظام الكهف الوحيد المعروف والذي تم تدميره عندما تم بناء سد بالقرب منه. |
Ve o hayvanların nesli tükendiğinde, bildiğiniz gibi, ekosistemler de sabit kalmadı. | TED | وحين انقرضت هذه الحيوانات، كما تعلمون، لم تهدأ الأنظمة البيئية. |
kabilenin soyu tükendi. | Open Subtitles | انه نادر جداً،من إحدى القبائل التى انقرضت الآن. |
Gezegendeki her on türden dokuz tanesinin soyu tükendi. | Open Subtitles | انقرضت تسعة من بين كل عشرة من جميع الأنواع على كوكب الأرض. |
Bazı hayvanların bir dönem yaşadıktan sonra neslinin tükendiği iddiası rahatsız edici sorular doğurdu. | Open Subtitles | هذه الدعوي بأن هناك كائنات قد ظهرت ثم انقرضت أثار أسئلة غير مريحة |
Berlin Duvarı yıkıldı, ve Komünizm tamamen yok oldu. | Open Subtitles | حائط برلين هُدّمَ، والشيوعية .انقرضت بالفعل |
Yakın zaman içinde soyu tükenmiş bütün türlerin | Open Subtitles | جميع الانواع التى انقرضت فى السنوات الاخيرة، |
Geçmişte yaşamış canlıların büyük bir kısmının artık neslinin tükenmiş olması fikri hem şaşırtıcı hem de rahatsız ediciydi. | Open Subtitles | الاقتراح بأن أغلب الكائنات التي عاشت في الماضي قد انقرضت كان محيراً ومقلقاً |
Bir dakika! Bildiğim kadarıyla mamutların nesli tükenmişti! | Open Subtitles | انتظر لحظة فكنت أعتقد أن أفيال الماموث انقرضت |
Bir dakika! Bildiğim kadarıyla mamutların nesli tükenmişti! | Open Subtitles | انتظر لحظة كنت أعتقد أن أفيال الماموث انقرضت |
Şimdi hepsi nesli yok olmuş bir süpermarket gibiydi. | Open Subtitles | يبدو الآن وكأن جميع الأسواق المركزية قد انقرضت. |
Dinozorlu balonların nesli tükendi. Bir köpek alabilirsin. | Open Subtitles | الديناصورات قد انقرضت هل يمكن أن يكون كلب؟ |
- Ama şuna bakın, sol iç cebi neredeyse nesli tükenmiş bir dikim şekli. | Open Subtitles | ذراعه الأيسر تحت البطانه غرزة تغيير انقرضت تقريباً |
Bu, doğada tehdit altında nesli tükenmek üzere olan hayvanlar için gerçekten son savunma hattı. | Open Subtitles | لذلك، وهذا هو في الواقع خط الدفاع الأخير، حفظ الحيوانات التي انقرضت في البرية في حالة الأسير. |
Mevcut bütün türlerin %99'unun nesli tükenmiş durumda. | Open Subtitles | أكثر من 99٪ من جميع الأنواع التي وجدت من أي وقت مضى قد انقرضت. |
Araştırmacılara göre kara tembel hayvanlarının yaklaşan buzul çağı sebebiyle nesli tükendi veya bunun sebebi belki de insan gibi diğer türlerle olan rekabetti, çünkü insanın o bölgeye varması nesilleri tükendiği zamana denk geliyor. | TED | يعتقد الباحثون أن كسلان الأرض قد تعرض للتهجير بفعل اقتراب العصر الجليدي أو التنافس مع أنواع أخرى، لعلهم البشر، الذين وصلوا إلى المنطقة في نفس الوقت الذي انقرضت فيه معظم حيوانات الكسلان. |
Bir bifteğe verecek para bulamam ki, ve tavuk tamamen soyu tükendi, ve ben de yerine geçen bir şey buldum. | Open Subtitles | والدجاج انقرضت أساسا، لذلك وجدت بديلا. |
Bu arada, soyu tükendi. | Open Subtitles | للتسجيل لقد انقرضت |
Aslında trende soyu tükendiği sanılan bir sürü tür var. | Open Subtitles | هناك في الوقع أشيئاً كثيرة على متن القطار يشاع بأنها قد انقرضت. |
Sebebi her neyse, hayvanların çok büyük bir bölümü yok oldu. | Open Subtitles | مهما كان سببها، أبادت قدرا كبيرا من الحيوانات. انقرضت كل الديناصورات إلا فرع واحد، |
Setesh ya kurgusal ya da soyu tükenmiş bir hayvan imgesiyle tasvir edilmiş,... ..büyük ihtimalle ilki doğru,... çünkü antropologlar böyle bir canlıya ait bir fosil bulamadılar. | Open Subtitles | ستيش كان يمثل بحيوانات اما وهميه او انقرضت الآن ..الأرجح الاول... حيث ان علماء الانثروبولوجيا لم يجدوا اي حفائر تدل على وجود مثل هذه الانواع |