Müzisyenlerin beyni daha büyüktür -- Bu doğru. | TED | ان الموسيقين لديهم دماغٌ أكبر .. انها حقيقة |
Bunu kesinlikle reddedecekler ama inanın Bu doğru. Bu harika bir iş. | Open Subtitles | ستنكرون ذلك لكن صدقوني, انها حقيقة |
Öyle. Sana söylüyorum. Bu gerçek. | Open Subtitles | انه ممكن ، انها حقيقة |
Bu gerçek, Henry. | Open Subtitles | انها حقيقة, هنري |
Ama şimdi, benim en iyi olduğum bir gerçek. Spassky'i hiç yenemedin. | Open Subtitles | لكن الان انها حقيقة واضحة بأني الأفضل أنت لم تهزم سباسكي أبدا |
Her iki halde de, dünyayı paylaşmanın insanın belirleyici özelliklerinden biri olmadığı tarihi bir gerçek. | Open Subtitles | ولكن انها حقيقة تاريخية ان مشاركة العالم لم تكن ابدا من طباع الجنس البشري |
Istakozların aşık oldukları ve eşleriyle ömür boyu beraber oldukları bilinen bir gerçektir. | Open Subtitles | انها حقيقة معروفة أن سرطانات البحر تقع في الحب و تتزوج |
Bunu kesinlikle reddedecekler ama inanın Bu doğru. | Open Subtitles | ستنكرون ذلك لكن صدقوني, انها حقيقة |
Kendi ellerimle, Bu doğru. | Open Subtitles | بنيتها بيديني هاتين, انها حقيقة. |
Ama Bu doğru. - Burada ne yapıyorsun bakayım sen? - Hiçbir şey. | Open Subtitles | ولكن انها حقيقة ماذا تفعلين هنا؟ |
Bu doğru. Hayatlarını mahvettim Bruce. | Open Subtitles | انها حقيقة, لقد دمرت حياتهم, (بروس) |
Hayır, Bu gerçek, Phil! | Open Subtitles | لا , انها حقيقة , فيل |
- Bu gerçek! Tamamı. | Open Subtitles | - انه حقيقة انها حقيقة. |
Tom, gerçek bu! Gerçek olup olmaması hiç umurumda değil. | Open Subtitles | انها حقيقة |
Bu gerçek, Chuck. | Open Subtitles | (انها حقيقة, (تشاك |
Üzücü bir gerçek ama evliliklerin yarısı boşanmayla sonuçlanıyor. | Open Subtitles | انها حقيقة حزينة , لكن نصف حالات الزواج تنتهى بالطلاق |
Savaşın çoğunlukla asimetrik oluşu, üzücü bir gerçek. Lütfen hasar tespitinin ardından hava sahasını terk edin. | Open Subtitles | انها حقيقة بان الحرب في الغالب مؤثرة لطفا اعدو تقرير الضرر و اخلو المجال الجوي |
Bu şehri seviyorum... bu bir gerçek. | Open Subtitles | انا علم, فانا اعشق هذة المدينة... انها مثل انها حقيقة |
Bunun bilimsel bir gerçek olduğunu sanıyordum, hanımefendi. | Open Subtitles | .إعتقدت انها حقيقة علمية، سيدتي |
Tüm bebeklerin yaşlı Musevi erkek gibi baktığı bilinen bir gerçektir. | Open Subtitles | أتعلمون، انها حقيقة معروفة جميع الأطفال يبدون مثل رجل يهودي كبير في السن |
Dengesiz kadınların yatakta yaban kedisi gibi oldukları bilinen bir gerçektir. | Open Subtitles | انها حقيقة معروفة أن المرأة الغير مستقرة عقلياً يكونوا كالقطط البرية بين الأغطية |