"انها فرصة" - Traduction Arabe en Turc

    • bir fırsat
        
    • bir ihtimal
        
    • fırsatı
        
    Bu yönden bakma. Bu mükemmel bir fırsat. Open Subtitles لا تنظري للأمر بهذه الطريقة انها فرصة رائعة
    - Bu harika bir fırsat. - Neden kendi meselelerine kafa yormuyorsun? Open Subtitles انها فرصة مثالية لماذا لا تهتم بشأنك فقط ؟
    Eski bir medeniyeti yakından incelemek için bulunmaz bir fırsat. Open Subtitles انها فرصة غير مصدقة لدراسة عادات القدماء عن قرب
    Hadi notu imzalayalım. Bu seni en çok rahatsız eden derin korkularınla yüzleşmen için bir fırsat. Open Subtitles انها فرصة لتواجه اعمق مخاوفك واكثرها أزعاجاً
    Tamam bir plânım var ancak dürüst olmak gerekirse biraz zayıf bir ihtimal. Open Subtitles حسناً، لدي خطة ولكن، لنكن صريحين انها فرصة ضئيلة
    Ayrıca, kızımla yakınlaşma fırsatı olur bu. Open Subtitles انتي تحبين عملك اضافة الي انها فرصة جيده لي للارتباط بطفلتي
    Yani, biliyorsun, Fransa'dan döndüğünden beri onu pek göremedim, ve bununda biraz vakit geçirmek için iyi bir fırsat olduğunu düşündüm. Open Subtitles أقصد .. تعرفين أني بالكاد رأيتها منذ أن عادت من فرنسا و اعتقدت انها فرصة جيدة لندردش سوياً
    benim için büyük bir fırsat,profesyonel. Open Subtitles انها فرصة عظيمة بالنسبة لي و على المستوى الاحترافي.
    Dylan ve Emily danstayken eski bir dost ile arayı kapatmak için harika bir fırsat olduğunu sanmıştım. Open Subtitles اعتقد مع ديلان وايملي في الحفلة انها فرصة مثالية للخروج ولقاء صديق قديم
    Bunu yanıldığımı kanıtlamak için bir fırsat olarak düşün ve başını beladan uzak tut. Open Subtitles فكر فى هذه انها فرصة لاثبات اني خطء وابقي بعيدا عن المتاعب
    Ben buna hayal demem. Sadece bir fırsat. Open Subtitles ها ها , انت , أنا لا أدعوه حلم انها فرصة
    New York'da yaşamak, resim yaparak para kazanmak inanılmaz bir fırsat. Open Subtitles العيش في نيويورك ان يدفع لي لأرسم انها فرصة رائعة
    Ayıların insanlara alışması için bir fırsat. Open Subtitles انها فرصة بالنسبة للدببة لتعتاد على الناس.
    Ve bu, o zamanlar otların ateşten nasıl yararlandıklarını görmem için kusursuz bir fırsat. Open Subtitles و بالنسبة لي انها فرصة مثالية لنرى كيف اسغلت الأعشاب النار آنذاك.
    Grease ruhu adına, eğer bende yatıya kalırsanız birbirimizi tanımak için iyi bir fırsat olur diye düşündüm. Open Subtitles لذا و بوجود هذه المسرحية اعتقد انها فرصة جيدة لنتعرف على بعض بشكل أكثر اذا أتيتن و أمضيتن الليل عندي
    Okyanus Kralı'nın daha büyük bir mecraya adımını atacağı büyük bir fırsat bu. Open Subtitles انها فرصة كبيرة لملك الأمواج أن يصعد المنصة
    Davranış egzersizleri için mükemmel bir fırsat işte. Open Subtitles حسناً , انها فرصة مناسبة لاجراء التدريبات السلوكية
    Bu Başkan'ın suikastçisini mahkum edebilmek için... mükemmel bir fırsat efendim. Open Subtitles انها فرصة ممتازه للإدارة, سيدي إدانة قاتل رئاسي
    Evet, özellikle partner olmak istiyorsam benim için büyük bir fırsat. Open Subtitles نعم انها فرصة عظيمة لي, لاسيما اذا كنت اريد ان اجلب شريكاً
    Bak, zor bir ihtimal biliyorum. Open Subtitles أرجوكِ, انظري, انا اعلم انها فرصة بعيدة
    Bunun zor bir ihtimal olduğunu biliyorum. Open Subtitles -أعرف انها فرصة كبيرة و أنني لست (مارلون براندو )
    İstediğin kişi olma fırsatı var ama bunların istediğine bak. Open Subtitles انها فرصة كي تكوني كما تريدين ان تكوني وماذا هن يردن ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus