"انها ليست هنا" - Traduction Arabe en Turc

• Burada değil

Ama onun ev arkadaşı olarak söyleyeyim ki kendisi Burada değil.
لكن بما انى رفيقتها فى الغرفه يمكننى ان اقول لك انها ليست هنا

Hayır, şu anda Burada değil, mesajınızı alabilir miyim?
اه، لا، انها ليست هنا الآن. هل يمكنني أخذ الرسالة؟

- Burada değil - Nedense sana inanmıyorum.
. انها ليست هنا لماذا لا أستطيع تصديقك ؟

- Dün gece buradaydı - Bu gece Burada değil.
كانت هنا الليلة الماضية - انها ليست هنا الليلة -

Aranızda her ne varsa işte Robert, sana söylüyorum o bize yardım etmek için Burada değil.
, مهما ان كان بينكم انتم الاثنين . ساخبرك ياروبرت انها ليست هنا لمساعدتنا

Boşuna uğraşma. Burada değil. Hiç buraya gelmedi.
لا تتعبي نفسكِ,انها ليست هنا,لم تأتِ الى هنا أبدا,تعالي

Etrafa bakıyorum da birinin fark edeceğini sanmam. Burada değil.
فى هذه الأماكن لن يلاحظه أحد انها ليست هنا

Burada değil. Arabaya koşarken kaybetmiş falan olmalıyız.
انها ليست هنا ، اننا فقدناها على الارجح عندما كنا نجري للسياره

Burada değil. Yanlış törene gelmişiz.
انها ليست هنا,لقد أتينا الى حفلة البلوغ الخاطئة

Bana önceki yıllardan Noel'de verdiğin anahtarlık, Burada değil.
حمالة المفاتيح, التي اعطيتني اياها في عيد الميلاد, انها ليست هنا

Görünüşe göre geç kalmışız. Burada değil.
من المتضح اننا تأخرنا كثيرا انها ليست هنا

Şu an Burada değil. Bunu çözebiliriz, tamam mı? S-U-E-D-O-M-S-A.
انها ليست هنا الان يمكننا ان نحل ذا, حسن؟ لقد تجولت عبر الصحراء ولم اجد الراحة

Hala Burada değil, değil mi?
هذا صحيح انها ليست هنا اليس كذلك؟

Herkes iş başına millet, o Burada değil.
الكل يعود الى العمل انها ليست هنا

Onu hemen görmeliyim. Şu an Burada değil.
اريد رؤيتها الان انها ليست هنا الان

Bize yardım etmek için Burada değil.
. انها ليست هنا من اجل مساعدتنا

Burada değil, çöp de hiç atılmamış.
انها ليست هنا والقمامة لم تؤخذ للخارج

- Diyorum ya, dostum, Burada değil, gerçekten.
؟ انا قلتلك يا رجل انها ليست هنا, حقا.

Burada değil, gidip onu getireceğim.
انها ليست هنا. سأذهب الحصول عليها.

O Burada değil. Seni yakaladım.
انها ليست هنا و انا قد حصلت عليك