Bir çeşit şeytani bilmece oluşturuyorlar. | Open Subtitles | انها نوع من اللغز الشيطانى هذة النقوش مفسرة بطريقة صحيحة فى النسخة الاصلية |
Söyleyebileceğimiz kadarıyla, efendim, Bir çeşit uzaylı gemisi, kısmen inşa edilmiş. | Open Subtitles | اقرب ما نستطيع قوله، سيدي انها نوع ما من السفن الفضائية و مبنية جزئياً |
Bir çeşit iguanalar. Yani vejetaryenler. | Open Subtitles | انها نوع من الأقحوانات على ما أعتقد و لذا فهى نباتية |
Bir çeşit canavar sanırım ya da onun gibi bir şey. Ama bizim canavarımız. | Open Subtitles | بالتأكيد, انها نوع ما من الوحوش او شىء . من هذا القبيل, ولكنها وحشنا |
Ben daha çok tam adetimin sonlarındayım, yani bu bir tür tedbir gibi bir şey, ancak... bilirsin, elinin altında olması idir. | Open Subtitles | أنا أكثر في نهاية الذيل من الحيض حتى انها نوع من التحوط ، لكن تعلم جيد. |
Yeraltı sanat dergileri gibi bir şey. | Open Subtitles | انها نوع من المجلات الفنية الغير رسمية |
Bir çeşit iguanalar. Yani vejetaryenler. | Open Subtitles | انها نوع من الأقحوانات على ما أعتقد و لذا فهى نباتية |
Bir çeşit İsa taraftarı kız çetesi. | Open Subtitles | انها نوع مثل مجموعة بنات من اجل السيد المسيح. |
Aniden, ajandam kayboldu. Bir çeşit günlük-çizim defteri. | Open Subtitles | فجأة ،اختفت الصحيفة انها نوع من يومياتي و كراسة الرسم |
Çok fazla smaç yapılıyor ve Bir çeşit... | Open Subtitles | انها نوع ما تعتد على الالعاب الهوائية وهى توع ما |
Hepsi derin uykuda. Bir çeşit salgın olmalı. | Open Subtitles | كلهم يغطون بالنوم لابد انها نوع ما من العدوى |
Bir çeşit esaret yaşamı bir şeyi korumak için bedenini bağışlıyorsun. | Open Subtitles | انها نوع من حماية العبودية تتبرع بجسمك الحقيقي من اجل حماية شيئ ما |
Belki söylenmek istenen eski ve yeninin diyalektiksel kapsamda kilitli olduğudur. Her birinin diğerini tanımladığı Bir çeşit dans." | TED | ربما ما يمكن قوله هنا ان القديم والجديد محصوران في مسميات تلقينية انها نوع من التواصل الذي يجعل كل كلمة تتوضح بالكلمة الاخرى |
Bu benim Bir çeşit geniş ekran versiyonum, anlıyor musun | Open Subtitles | انها نوع من... طراز من الشاشات العريضة، تعرفين؟ |
Sanki bizimle birlikte yaşıyorlarmış gibi bir şey. | Open Subtitles | انها نوع من مثل أنهم يعيشون معنا. |
Sevişme sahnesinin 13 yaş üstüne uygun versiyonunu çekmek gibi bir şey. | Open Subtitles | انها نوع من القيام PG-13 نسخة من مشهد الحب. |
Yaşamak gibi bir şey. | TED | انها نوع من الحياة. |
Fargo'nun yazdığı Kılıç ve Büyü gibi bir şey. | Open Subtitles | انها نوع من الألعاب التي تتضمن القتال و الشعوذة قام (فارغو) بكتابتها |
Senaryo gibi bir şey. | Open Subtitles | انها نوع من السكريت |