Bu geniş kapsamlı iletişim ağından gurur duyuyor olmalı ki dağıtımda da kullandı. | Open Subtitles | انه فخور جدا ببناء هذه الشبكه بعيده المدى والتى كان يستخدمها فى التوزيع |
'İşiyle gurur duyuyor ve yasallığından ise daha fazla gurur duyuyor. | Open Subtitles | انه فخور جدا بعمله وفخور أكثر بأنه قانونى |
Şimdiye kadar tek bir mesaj gönderdi ve onunla da çok gurur duyuyor görünüyor. | Open Subtitles | حسنا,لقد ارسل رسالة واحدة و يبدو انه فخور بها |
Karen, bu doğru değil. Seninle gurur duyuyor. | Open Subtitles | كارين، تلك ليست حقيقية انه فخور بك |
Sizinle çok gurur duyuyor. | Open Subtitles | انه فخور بِكُما |
Seninle çok gurur duyuyor. | Open Subtitles | يبدو انه فخور جداً بك |
Babasıyla gurur duyuyor. | Open Subtitles | انه فخور بوالده |
Seninle gurur duyuyor, Ellis. | Open Subtitles | انه فخور بك، إليس |
Seninle gurur duyuyor. Çok şeker. | Open Subtitles | انه فخور بك جداً هذا لطيف |
Neredeyse gurur duyuyor gibi. | Open Subtitles | اعني انه فخور بكونه داليك |
Yaptığı suçtan gurur duyuyor. Böbürleniyor. | Open Subtitles | انه فخور بجريمته ويتباهى بها |
Seninle gurur duyuyor. | Open Subtitles | انه فخور بك |
Seninle gurur duyuyor. | Open Subtitles | انه فخور لك. |