"انه كان" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğuna
        
    • onun
        
    • vardı
        
    • olduğu
        
    • olduğundan
        
    • göre
        
    - Dedem Jean Bonacieux... - Tuhafiyecilere karşı vizyon sahibi olduğuna eminim. Open Subtitles جدى جين بوناسيوس انا متأكد من انه كان صاحب بصيرة بين الخياطين
    Ona cinayet komplosu kurmakla yetinmeyip ona bunun sorumlusunun o olduğuna inandıran biri. Open Subtitles ليس فقط توريطة لارتكابه جريمة قتل. وجعله يبدو انه كان مسؤولا عن موتها.
    Ve bana evlenme teklif edene kadar, onun beni önemsediğini paramı önemsemediğini inanıyor diye uzun süredir kendime yalan söylüyordum. Open Subtitles وبالوقت الذي سألني فيه ان اتزوجه كذبت على نفسي في الداخل لفتره طويله باعتقادي انه كان يهتم لي وليس المال.
    O torbada öyle yapmaya başladığında yarım bir sandviç vardı biliyorsun değil mi? Open Subtitles انت تعلم انه كان يوجد نصف سندويشة في هذا الكيس عندما بدأت, صحيح؟
    Yanlış numara olduğu bariz değil mi? Ne sanıyorsun ki? Open Subtitles من الواضح انه كان رقما خاطئا ماذا كنتِ تفكّرين ؟
    Bu da senin olduğundan daha çabuk büyümek zorunda olduğun anlamına geliyor. Open Subtitles قولك هذا يعني انه كان عليك ان تكبر بسرعة ، هاه ؟
    Ama baban öldüğüne göre, senin beceriksiz bir soytarı olduğunu düşündüğünü bilmelisin. Open Subtitles يجب ان تعلم انه كان يشعرك بانك مهرج هذا يكفي ساضربها الان
    Sabah güneş doğduğunda... bazen gecenin olduğuna inanmak zordur. Open Subtitles فى الصباح, عندما تُشرق الشمس, احيانا يكون من الصعب ان نُصدق انه كان هناك ليلٌ
    Saat 1.10'da evden çıkarken gördüğünüz kişinin Kenneth Paine olduğuna emin misiniz? Open Subtitles هل انت واثقة انه كان كينث بيين هو من رأيته يغادر هذا المنزل فى 1: 10 م ؟
    Saldırganın psikopat olduğuna adım kadar eminim. Open Subtitles يمكننى القول بشكل مؤكد انه كان مضطرب عقليا
    Daima yapmak zorunda olduğuna inandığı şeyleri yaptı. Open Subtitles دائم العمل .. بالرغم من أني اعتقد انه كان لا يحتاج أبدا أن يعمل
    Şunu bilmenizi istiyor evlatlık verildiğine o kadar içerlemiş ve sinirlenmiş ki acısını her zaman onun yanında olan insandan çıkarmış. Open Subtitles ..يريدكِ ان تعرفي انه كان غاضباً ومجروحاً عندما عرف بأمر التبني و هذا ماابعده عن الشخص الوحيد الذي كان بقربه دائماً
    onun hakkında hatırladığım tüm şey, bir kahvaltının parçası olduğuydu. Open Subtitles كل ما اتذكره عنه انه كان جزءً من طعام الفطور
    Belki de bu onun, iyi bir adam olduğu anlamına gelir. Open Subtitles ومن المحتمل أن هذا يعني انه كان رجل جيد,بعد كل شيء
    Sanki hayatımın çevresinde bir sis bulutu vardı ve sen gelince birdenbire dağıldı. Open Subtitles كما لو انه كان هذا الضباب مخيماً على حياتي ومعك كل ذلك تلاشى
    Tamam da herhalde orada daha fazla net varlığın vardı. Open Subtitles صحيح, ولكن ربما انه كان لديك حصة أسهم اكبر هناك
    Mutlu bir ailen vardı ama sen bunu mahvettin mi demeliydim? Open Subtitles انه كان لديك حياة أسرية سعيدة ولكنك قمت برمي ذلك بعيداً؟
    Bu onunla konuşmanın zor olduğu anlamına da geliyor olabilir. İnsanlar benim hakkımda da hep öyle şeyler söylerler. Open Subtitles يمكن أن يعني انه كان من الصعب الحديث معه يقول الناس اشياء من هذا القبيل عني في كل الأوقات
    Ortak bir noktamız olduğunu biliyordum çok fazla şey olduğundan şüphelenmiştim. Open Subtitles انظر، كنت أعرف انه كان لدينا شيء مشترك. أشياء كثيرة، وأظن.
    Hayır. yanlış ihbarmış. onun sesi olduğundan emin misin? Open Subtitles لا, كانت معلومة خاطئة, هل انت متأكدة انه كان صوتها ؟
    Görünüşe göre kendi kraliçe annesine kraliyet muamelesi yapıyormuş ve en kötüsü? Open Subtitles اتضح انه كان يقوم بالمعالجة الملكية مع امه الملكة وأسوأ جزءِ هو؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus