Bu konuda... açıklama yapman gereken bir çok insan olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | واعرف انه لديك الكثير من الناس لتعطيهم الاجابة وهذا ليس منصفاً لك |
Sana hiç hiperaktif sorumluluk hislerin olduğunu söylemiş miydim ? | Open Subtitles | هل اخبرتك من قبل انه لديك حس مفرط بالمسؤولية ؟ |
Buradan hırsızlık ve rüşvet ile ilgili kanıtınız olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | الان ، افهم انه لديك دليل على السرقة و الرشوة |
Sizce potansiyelim var, öyle mi? | Open Subtitles | اعتقد انه لديك الكثير من المواهب كيت دو لوكا فعلا؟ |
Benimle paylaşmayı unuttuğun bir şeyler var sanırım... | Open Subtitles | أعتقد انه لديك بعض الأشياء نسيت أن تخبرنى بها |
Eminim ki arayabileceğim dostların ya da aile üyelerin vardır. | Open Subtitles | أنا متأكد انه لديك أصدقاء أو عائلة يمكنك الإتصال بهم |
Belki iyi bir kalbin olduğunu gördü bizi ortada bırakmayacağını hissetmiş olmalı. | Open Subtitles | ربما رأى انه لديك قلبا طيبا لن تتركنا بمحنة, لديك ولاء للسرب |
Saçmalık, Carlos. Sizde bir tane olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كلام فارغ كارلوس كلانا يعرف انه لديك واحد |
Sende potansiyel olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | اعتقد انه لديك الكثير من المواهب كيت دو لوكا فعلا؟ |
Cliffy, çok düzgün bir çene yapısına sahip olduğunu söyledim mi sana? | Open Subtitles | كليفي , هل سبق وأن قلت لك من قبل انه لديك ذقن مميزة جداً ؟ |
- olduğunu herkes biliyor. - Ne demek herkes biliyor? | Open Subtitles | الجميع يعرف انه لديك مذياع - ماذا تعني بالجميع يعرف؟ |
Avukatların olduğunu biliyorum ama şimdiye kadar bu kadına tek bir Sent bile yatırmamışsın. | Open Subtitles | انا اعلم انه لديك قوة كبيرة من المحامين ولكن حتى الآن انت لم تحول اي سنت واحد الى تلك المرأة |
Bence ilk kumarı oynaman bağımlı bir kişiliğin olduğunu gösterir. | Open Subtitles | استطيع القول أن مقامرتك تعني انه لديك شخصيه ملتزمه |
İçindeki ölü toprağını atması için eşsiz bir yeteneğinin olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | قال انه لديك إمكانيات خارقة في الجنس الفموي |
Teşekkürler Bayan Griffin. Anladığım kadarıyla çok güzel bir aileniz var. | Open Subtitles | ،شكرا لك سيدة غريفن أعلم انه لديك عائلة جميلة |
Adamım sende irade var, çünkü o çekici bir bulut. | Open Subtitles | يا رجل لا بد انه لديك قوة اراده لان لديها ردف قاتل |
Buz kırılıp sen altına girmeden önce birkaç dakikan var. | Open Subtitles | انا اقول انه لديك بضع دقائق قبل ان يتصدع هذا الثلج و تسقط |
Hatırlarsan, sen ve Marc, Troy yüzünden kavga etmek üzereydiniz, hiçbirimizin bilmediği kendine olan güvenin var ya? | Open Subtitles | تذكر كيف, تصارعت انت و مارك من اجل تروي لقد ذهبت الى ثقة غير معروفه احدنا يعرف انه لديك |
Bir teröristsin, Peki uzman olduğun bir alan var mı. | Open Subtitles | بالنسبه لأرهابي , اعتقد انه لديك مجال تخصص |
Fakat seçeneğim yok. Bir seçeneğin var. Hiç bir belgeyi imzalama. | Open Subtitles | دعني اقول لك انه لديك خيار وانك لن توقع هذه الاوراق اين هو اللقاء |
Sanıyorum ki açıklamaların vardır, ama biliyorum ki sen buradaydın? | Open Subtitles | اعتقد انه لديك اسبابك ولكننى عرفت بأنك هنا |