Ve ben boğazını kestiğimde bunu ikimzden bir hediye olarak düşün. | Open Subtitles | لذلك عندما اجز حلقك فكر به على انه هدية من كلينا |
Babamdan bir hediye. Akşam okul balom var. | Open Subtitles | انه هدية من أبي عندي حفل رقص مدرسي الليلة |
Burada kalmama izin verdiğin için minik bir hediye. | Open Subtitles | حسناً انه هدية شكر صغيرة لسماحك لي بالبقاء هنا |
O kıymetli. Sanırım, o Tanrı'nın size kıymetli bir hediyesi. | Open Subtitles | اعتقد انه ثمين اعتقد انه هدية ثمينه من الرب |
Efendimin Bayan Georgiana'ya hediyesi. | Open Subtitles | انه هدية من السيد الى الآنسة جورجيانا. |
Kevin'in geçtiğimiz yılbaşı hediyesi. | Open Subtitles | انه هدية من كيفين منذ الكرسيماس الماضي |
Sana bir hediye getirdim. Artık istediğin cevabı al. | Open Subtitles | انه هدية لك ، خذ منه ماتريد من اجابات |
Düğünü kutlamak için bir hediye. | Open Subtitles | انه هدية لحفل الزفاف |
Papa'nın birine verilmiş bir hediye! | Open Subtitles | انه هدية البابا |
Bu bir hediye ve bir lanet | Open Subtitles | انه هدية ولعنه. |
Bu bir hediye ve bir lanet. | Open Subtitles | انه هدية ولعنه. |
Bu bir hediye ve bir lanet. | Open Subtitles | انه هدية ولعنة. |
Bu bir hediye ve bir lanet. | Open Subtitles | انه هدية ولعنة. |
Kalbimden kopan bir hediye. | Open Subtitles | انه هدية من قلبي |
Arkadaşım Adam Baylin'den bir hediye. | Open Subtitles | انه هدية من آدم بايلين صديقي |
Bu bir evlilik hediyesi. | Open Subtitles | انه هدية زفافكِ |
Tanrinin erkeklere hediyesi. | Open Subtitles | انه هدية من الإله الى البشر |
Bash'den bir ayrılık hediyesi. | Open Subtitles | انه هدية الوداع من باش |