Evet, Dr. Falk şeytanın, yani Satan, biliyorsun kendini insanlar yoluyla gösterdiğine inanıyor. | Open Subtitles | اجل ,انه يؤمن ان الشيطان او ابليس تعرف يظهر نفسه من خلال البشر |
Parsons, gerçekten de aşılmaması gereken yasal sınırlar olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | انه يؤمن حقا أنه هناك حدود قانونيه لا يمكن تخطيها |
Apaçık kendisinin Gig Limanı katili olduğuna inanıyor, ve bunun, onun sıradan hayatına bir anlam kattığına... inanıyor, ama... | Open Subtitles | من الواضح .. انه يؤمن بأنه قاتل غيغ هاربر و هذا هو الشئ الوحيد الذي يمنح حياته الغير ملحوظة |
Görevine sonuna kadar inanıyor. Değil mi çavuş? | Open Subtitles | انه يؤمن بهذه المهمة جداً أليس كذلك يا عريف؟ |
O bir paranoyak. Sırlara inanıyor. | Open Subtitles | حسنا، انه مصاب بجنون العظمة، انه يؤمن بالاسرار |
Görünüşe göre, bu partinin sadece kendi aşırı muhafazakar düşüncelerini paylaşan kişilere açık olması gerektiğine inanıyor. | Open Subtitles | من الواضح انه يؤمن أن هذا الحزب عليه أن يكون منفتحاً فقط لأرائه الجدلية تلك |
O, günün birinde rüyalarının kızıyla evleneceğine inanıyor her teklifinde hayır cevabı alsa bile. | Open Subtitles | انه يؤمن ان يوما ما سوف يتزوج فتاة أحلامه مع أنه كل مرة يطلب "منها الزواج تقول:"لا |
Wesenrein büyülerine falan inanıyor. | Open Subtitles | انه يؤمن بكل هذه الاشياء عن الفيسنرين |
Duydunuz onu, babasıyla aynı şeylere inanıyor.. | Open Subtitles | لقد سمعتي؛ انه يؤمن بنفس افكار والده. |
İnanmalısın. O sana inanıyor. | Open Subtitles | عليك ذالك,انه يؤمن بك |
Öldürdüğü için Şeytan'a inanıyor. | Open Subtitles | انه يؤمن بالشيطان لأنه يقتل |
Psişiklere inanıyor. | Open Subtitles | انه يؤمن بالوسطاء الروحانيين. |
Söz mü? O bana inanıyor. | Open Subtitles | اتعدني ؟ انه يؤمن بي |
- Çünkü ona göre sözlerden çok hareketler önemlidir. O sana inanıyor. | Open Subtitles | انه يؤمن بك |