"انه يجب" - Traduction Arabe en Turc

    • gerektiğini
        
    Yani, bence endüstrideki çoğu kişi bu konu ile iyi geçinmemiz gerektiğini anladı. TED اعني,اظن ان معظم الاشخاص في الصناعة يفهمون انه يجب علينا الخوض في هذا
    Artık Çin'e benimle birlikte bir banco almam gerektiğini biliyordum. TED علمت انه يجب ان اخذ الة البانجو معي الى الصين
    Ama herkesin bu şarkıyı duyma şansı olması gerektiğini düşündüm. Open Subtitles لكني اعتقد انه يجب ان يحصل الجميع على فرصه لسماعها
    Uyutulması gerektiğini söyledi çünkü nasıl olsa yaşlı bir köpekti. Open Subtitles قال انه يجب تخدير الكلب. لانه عجوز على كل حال.
    Geçenlerde şu arada sırada kendini taktir etmen gerektiğini söyleyen o kitabı okudum. Open Subtitles ولكنى قرأت كتاب يقول انه يجب ان تعطى نفسك ضربه خفيفه على الظهر
    Ama herkesin bu şarkıyı duyma şansı olması gerektiğini düşündüm. Open Subtitles لكني اعتقد انه يجب ان يحصل الجميع على فرصه لسماعها
    Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz efendim ama bunu görmeniz gerektiğini düşündük. Open Subtitles آسف،لازعاجك، يا سيدي، ولكن كنا نظن انه يجب أن تشاهد هذا.
    Alfabetik sıraya konulması gerektiğini anlamak için yüksek IQ'n olması gerekmiyor. Open Subtitles لا يحتاج مستوى ذكاء 9 ليعلم انه يجب ان ترتب بالحروف
    Davetsiz geldiğim için özür dilerim fakat bunu geri getirmem gerektiğini düşündüm. Open Subtitles انا اعتذر عن التطفل لكن اعتقد انه يجب ان أعيد هذه شكراً
    O hâlde bu kaya konusunda bir şeyler yapmamız gerektiğini de biliyorsundur. Open Subtitles إذا انت تعرف انه يجب أن نفعل شيء ما بشأن تلك الصخرة
    Ve bir çok insan gerçekte bu konuya elimizi sürmememiz gerektiğini, kendi haline bırakmamız gerektiğini, onun çözülecek bir konu TED وهناك العديد من الناس فعلا تعتقد انه يجب ان لا نلتمسه حتى, ينبغي علينا تركه, فلسنا بحاجة الى حله
    Hayatımın sonraki üç yılını burada harcamak istediğime emin olayım diye ama bana bir hafta düşünmem gerektiğini söyledi. Open Subtitles ولكنه قال انه يجب ان أفكر لمدة أسبوع لأتأكد اننى أريد قضاء ثلاث أعوام القادمه من حياتى هنا
    Kılları uzak tutmak için kıpırdatman gerektiğini biliyorum. Open Subtitles انا اعرف انه يجب عليك الاستمرار فى هزه لاخراج كل الشعر منه.
    Bana her zaman ona tabi olmam gerektiğini söylerdi. Open Subtitles لقد اعتادت على اخبارى انه يجب ان يكون على طريقتها.
    Amanda, seni burada tek başına bırakmamam gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles . . أمـــاندا ، لااعتقد انه يجب ان اتركك هنا لتتعاملي مع هذا لوحدك
    Evini ve bilgisayarını aramamızı istiyorsun çünkü bu şey seni için için yiyor ve durdurulman gerektiğini biliyorsun. Open Subtitles تريدنا ان نفتش كمبيوترك و منزلك لأن هذا ينهشك من الداخل و تعرف انه يجب أن يتم ايقافك
    Bilmen gerektiğini düşündüm, aramızda olan şey yüzünden. Open Subtitles انا اعتقدت انه يجب عليك ان تعلمي بما انه انا وانتي بيينا شيء
    Karım onun için çalışman gerektiğini söylüyor. Open Subtitles زوجتي تظن انه يجب عليك ان تعمل من أجلها ماذا تقول ؟
    Bu işi yapan herkes gördüklerini sindirmek için iş haricinde bir şeyler yapması gerektiğini bilir. Open Subtitles يعرف انه يجب ان يكون لديك تسلية من اجل التغلب على ما نراه في عملنا
    Çocuğunuz ve benim aynı şehirde yaşamamız gerektiğini anlıyorum. Open Subtitles مرحباً أنا ادرك انه يجب علي وعلى طفلك ان نتواجد معاً بهذه المدينة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus