Şimdi de, beni tehdit ediyor, nerede yaşadığımı bildiğini söylüyor. | Open Subtitles | الآن انه يهدد لي، يقول انه يعرف أين أعيش. |
Will gidene kadar daha çok rehine vurmakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | انه يهدد بقتل المزيد من الرهائن ما لم يحصل على ويل |
Ailelerimizi tehdit ediyor ve destek gelmiyor. | Open Subtitles | سمعته، انه يهدد عائلاتنا ومحال ان نطلب الدعم |
Babasını öldürmekle tehdit ediyor! | Open Subtitles | لقد اصبح بودى مجنونا انه يهدد بقتل ابيه |
Zırıldıyor. 48 saat içinde hapları geri yollamakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | انه يهدد بارجاع هذه الحبوب اذا لم نجد شاريا خلال 24 ساعة . |
Yalnızca Jeremy değil, herkesi tehdit ediyor. | Open Subtitles | انه ليس جيريمي فقط انه يهدد الجميع |
Skandal yaratmak ile tehdit ediyor. | Open Subtitles | انه يهدد بعمل فضيحه |
Atlamakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | انه يهدد بالقفز |
Kızı vurmakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | انه يهدد بقتل الفتاة |
Çelik endüstrisini tehdit ediyor. | Open Subtitles | انه يهدد بوجود صناعات الحديد |
Kocana göstermekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | انه يهدد بإظهارها لزوجك |
Yemeği mikrodalgada ısıtmakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | انه يهدد بتسخنه بالمايكروويف |
-O Kendi varlığını tehdit ediyor. | Open Subtitles | انه يهدد بقائه على الحياه. |
-Beni öldürmekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | - انه يهدد بقتلي |
Beni öldürmekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | انه يهدد بقتلي |