Sadece burada oturup, sana Oğlunun kayıp olduğunu... ve ona bakan aileninde öldürülmüş olduğunu söyleyebilirim | Open Subtitles | انا هنا لاخبرك ان ابنك قد فقد و والداه بالتبني اغتيلا |
- Çünkü sen onu gördüğünde, Oğlunun hala canlı olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | لانه برؤيتها يمكنك البقاء على المعتقد ان ابنك حي |
Oğlunun hayatta ve incinmemiş olduğu kanıtlayana kadar, hiçbir şey yapmayacağını söyleyeceksin, | Open Subtitles | انت ستقول انك لن تفعل اي شيء حتى يصلك دليل ان ابنك حي وغير متؤذي |
Oğlunuz ofise uğradı. En kısa sürede onu aramanızı istiyor. | Open Subtitles | ان ابنك فى المكتب, ويريدك ان تتصلى به حين تعودين |
Belki de Oğlunuz sizin bununla yüzleşmek zorunda kalmanızı istemedi. | Open Subtitles | من الممكن ان ابنك لم يردك انت أن تضطر لمواجهتها |
Hayal edin ki bir öğrenci Kalküta'dan birden sizin oğlunuza bir şeyler öğretiyor olsun, ya da sizin Oğlunuz Kalküta'daki o çocuğa bir şeyler anlatabilir mi? | TED | تخيلوا ما سيحدث لو ان ذلك الطالب في كلاكتا استطاع تعليم ولدك فجأة أو ان ابنك استطاع تعليم ذلك الطفل في كلاكتا؟ |
Bana Oğlunun bu devrimin bir parçası olduğunu söylemeliydin. | Open Subtitles | كان عليك اخباري ان ابنك كان جزءا من هذا الانقلاب |
Oğlunun öldüğünü ve Keldanili polis bayanın uğradığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقولين ان ابنك قد مات وان الشرطيه الكلدانيه جائت بالفعل هنا من قبل ؟ |
Oğlunun son ayine katılmadan ölmesi büyük bir trajedi. | Open Subtitles | من المأساة ان ابنك قد مات من دون القيام بآخر طقس ولكن لو اردت لروحه ان تدخل الى الفردوس غير ممسوسه بالخطايا |
Oğlunun nereye baksa bir kusur bulması benim suçum mu? | Open Subtitles | هل هي غلطتي ان ابنك يجد إهانة في كل مكان ينظر إليه |
Asla Oğlunun seninle bir bağ kuramadığını söylesek. | Open Subtitles | فلنقل ان ابنك لا يشعر انه متصل بك |
Sen kendin Oğlunun bugün buradan geçtiğini söyledin | Open Subtitles | انت قلت بنفسك ان ابنك قاد لهنا اليوم |
Oğlunun Debbie ile görüştüğünü biliyor muydun? | Open Subtitles | أكنتي تعلمين ان ابنك يصاحب ديبي؟ |
Galiba Oğlunun tuvalete gitmesi gerek. | Open Subtitles | اعتقد ان ابنك يريد الذهاب للحمام |
Oğlunun kızımı öldürdüğünü düşünmüyorum artık. | Open Subtitles | انا لا اعتقد ان ابنك قتل ابنتي بعد الان |
Sevgili Bayan Ryan, bu mektupta Oğlunuz Özel James Ryan'nın şu anda sağ olduğunu ve Avrupa cephesinden eve gelmek üzere yola büyük bir sevinçle haber vermek istiyorum. | Open Subtitles | عزيزتى السيدة ريان إنّه مع خالص احساسى العميق بالسرور الذى جعلنى أكتب لأبلغك ان ابنك |
"...Oğlunuz, Er James Ryan, bu satırlar yazılırken, sapasağlam olarak..." | Open Subtitles | الذى جعلنى أكتب لأبلغك ان ابنك الجندى جيمس ريان بخير حتى هذه اللحظه |
Oğlunuz önde oturmak için çok küçük. | Open Subtitles | ان ابنك صغير جدا للجلوس في المقعد الامامي |
Bir teselli olacaksa eğer, Oğlunuz kurtuldu. | Open Subtitles | يمكنك ان تأخذ قليل من العزاء من حقيقة ان ابنك نجى |
Oğlunuz bir an evvel ölmek istiyor ama muhtemelen bunu zaten biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | كنت سأقول ان ابنك يموت لأزيد من الاهمية لكنك غالبا تعرفين ذلك سلفا |
Oğlunuz bir an evvel ölmek istiyor ama muhtemelen bunu zaten biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | كنت سأقول ان ابنك يموت لأزيد من الاهمية لكنك غالبا تعرفين ذلك سلفا |