"ان اعترف" - Traduction Arabe en Turc

• itiraf etmeliyim
• kabul etmek
• itiraf edeceğim
• Kabul etmeliyim
• itiraf etmekten
• İtiraf etmek
• itirafta bulunmam

Howard, sana itiraf etmeliyim ki, mahkemede ifade vermeyi ben de sabırsızlıkla beklemiyorum.
هوارد, يجب ان اعترف لك... اننى اننى لا اتطلع الى الشهادة فى المحكمة

Çalışanlarından biri aniden rahatsızlanmış ve acilen birisine ihtiyaçları varmış ben de personel müdürüyle konuştum ve itiraf etmeliyim ki ona karşı çok açık sözlü değildim, yani...
الرجل الذى يعمل لديهم اصابه المرض فجأة ويريدون آخر على الفور لذا, تحدّثت الى مدير الموظفين هناك لابد ان اعترف اننى لم اكن صريحة جدا معه, اعنى..

Sanatının, kabul etmek istediğimden daha uzun süredir hayranıyım.
اعذرني علي ان اخبرك, لقد كنت معجبة بعملك لوقت اطول مما اود ان اعترف

- Ahjumma aslında sana itiraf etmem gereken bir şey var. - Önce ben itiraf edeceğim.
اجوما هناك شيء يجب ان اعترف به- سأعترف اولا-

Kabul etmeliyim ki ne diyeceğimi bilemiyorum.
يجب ان اعترف بانى تنقصنى القدره على الكلام قليلا

Çünkü itiraf etmekten ne kadar nefret etsem de ben anneme çok benzerim.
لإنني بقدر اني اكره ان اعترف بذلك انا اشبه امي

Henüz işlemediğim bir günahı itiraf etmek istiyorum. Olabilir mi acaba?
اريد ان اعترف بذنب لم ارتكبه بعد هل يمكنني فعل ذلك؟

Sana tam bir itirafta bulunmam gerekirse,
فى الواقع, لو كان لى ان اعترف كاملا لك,

İtiraf etmeliyim. Ben, Yahudi değilim.
راباي يعقوب, يجب ان اعترف بشيئ انا لست يهودي

İtiraf etmeliyim ki, kimse beni böyle kazıklamamıştı.
يجب ان اعترف ، لم يفعل أحد معي ما فعلته بي

Bu daha eğlenceli İtiraf etmeliyim çizgideki yaşayanlara
انه مرح جدا لابد ان اعترف ان الحياه علي خط

Sevgili yeğenim, mektubunun beni şaşırttığını itiraf etmeliyim.
قريبتي العزيزة، علي ان اعترف بانني تفاجئت برسالتك.

Bunu, kabul etmek istediğimden daha uzun süredir yapıyorum.
لقد كنت اؤدي عملي لوقت اطول مما اود ان اعترف

kabul etmek zor ama bu akşam iyi bir ekip olduk.
انني اكره ان اعترف بذالك - لكننا كونّا فريق رائع اليوم

Sana bir şey itiraf edeceğim.
اريد ان اعترف بشئ

Sana itiraf edeceğim bir şey var.
اريد ان اعترف بشيء

Ah, Japp, ben bu davada bir hata yaptığımı Kabul etmeliyim.
جاب... يجب ان اعترف اننى قد اقترفت غلطة فى هذه القضية

Kabul etmeliyim ki çok iyi... biriyle konuşma zahmetine bile katlanmayan dört adam için çok iyi.
يجب ان اعترف جيد جدا بالنسبة لاربع رفاق لم يتحدثوا لبعضهم البعض في ذلك اليوم

Onu uyurken ben de bıçaklardım ve itiraf etmekten de gurur duyardım.
كنت اتمنى طعنه وهو نائم واكون فخورة ان اعترف.

Bunu İtiraf etmekten çekinmiyorum.
لست خائفه ان اعترف بذلك

Hayatımın eski günlerin hasretini çektiğim bir dönemindeyim, o yüzden sizlere itiraf etmek istediğim birşey var. Ben çocukken, aslında bir muhafazakardım.
و انني في مرحلة من عمري اتوق فيها الى الايام الخوالي لهذا اريد ان اعترف لكم انه عندما كنت صغيراً كنت بحق محافظاً

Pekala itirafta bulunmam gerekirse ben biraz paniklemiştim.
يجب ان اعترف انا كنت خائفة قليلاً