Sana hastalık izini verebilirim. Bir haftaya ne dersin? | Open Subtitles | من الممكن ان اعطيك بعض الاجازات المرضية ماذا عن اسبوع ؟ |
Tamam sana birşeyler verebilirim. Ama fazla değil. | Open Subtitles | حسنا يمكنني ان اعطيك القليل و ليس الكثير |
Bir adam bunu size vermemi istedi. Reddettim, Dük Red'e veya başkasına söylemememi istedi. | Open Subtitles | تفضل اي وقت أتى رجل وطلب مني ان اعطيك هذه الرسالة |
Yani benden 6000 dolarlık gelinliği size vermemi mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | اذن تريدينني ان اعطيك فستان زفاف بسعر 6000 دولار؟ |
Sana biraz ot vereyim, sen de kira için birkaç gün sonra gel. | Open Subtitles | ماذا عن ان اعطيك بعض الحشيش وفي الايام المقبلة انت تعود من اجل الايجار ؟ |
Size sadece bir tarif vermek istiyorum belki tanıdık gelir. | Open Subtitles | اريد ان اعطيك مواصفات شخص وحاولي تذكر ان كان مألوفا |
Tatlım, sana sadece biraz tavsiye vermeye ve bu hayatta öğrendiğim bazı şeyleri aktarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | حبيبتي , انا فقط احاول ان اعطيك نصيحة اشياء قليلة تعلمتها من الحياه |
Dr. Soule size bunu vermemi istedi William'ın kulağı için. | Open Subtitles | الدكتورة سول طلبت منى ان اعطيك هذا انها للأذن لوليام |
Yine de söylüyorum, Ben'in sana verebileceklerini gerçekten istiyor olabilirsin, ama benim sana verebileceklerime ihtiyacın var. | Open Subtitles | انا فقط اقول ذلك انت ربما في الحقيقة لا تريدين ما يستطيع ان يقدمه (بين) لك لكنك تحتاجين ما استطيع انا ان اعطيك |
-Size formları şimdi verebilirim, ama daha sonra tekrar gelmelisiniz... | Open Subtitles | استطيع ان اعطيك استامارة الان ولكن عليك العودة لاحقاً |
Fax numaramı ve e-mailimi verebilirim. | Open Subtitles | يمكننى ان اعطيك رقم الفاكس الخاص بى او البريد الالكترونى |
Umarım hak ettiğin tüm ilgiyi ben sana verebilirim. | Open Subtitles | انا اتمنى ان اعطيك كل الاثارة التى تريدها |
Eğer ağrınız olursa bir şey verebilirim. | Open Subtitles | حسنا ان شعرت بأي ألم استطيع ان اعطيك شيئا |
Çünkü sana yeğenimle geçirmen için on dakika verebilirim. | Open Subtitles | لإنني استطيع ان اعطيك عشرة دقائق مع ابنة اخي |
Dr. Galliston bu numuneyi size vermemi söyledi. | Open Subtitles | دكتور جاليستون اخبرنى ان اعطيك هذة العينة |
Rayburn, bu güncellenmiş hasar tahminini size vermemi istedi. | Open Subtitles | ارادنى رابين ان اعطيك تقرير الخسائر هذا |
Affedersiniz. Anneniz bunu size vermemi istedi. | Open Subtitles | المعذرة، امك طلبت مني ان اعطيك هذا |
John McClane bunu size vermemi söyledi. | Open Subtitles | جون ماكلين قال ان اعطيك هذه |
İkincisi de birine gerçekten verebileceğimiz tek şey bilgidir o yüzden sana biraz bilgi vereyim. | Open Subtitles | والثانى, الشيء الوحيد الذي يمكننا حقا أن نعطيه الى شخص آخر هو المعلومات, لذلك اسمح لي ان اعطيك البعض |
Tamam sana ufak bir tavsiye vereyim madem: | Open Subtitles | حسنا فقط اريد ان اعطيك نصيحه بسيطه |
Ve ardından, bebeği doğurduktan sonra sana yarım milyon euro vermek istiyorum. | Open Subtitles | وبعد ذلك، عند الولادة الطفل انا اريد ان اعطيك نصف مليون يورو |
Fakat sana bir şans vermek istiyorum. | Open Subtitles | ولكني اعتقدت انه من العدل ان اعطيك هذه الفرصة بروح رياضية |
Sycamore'daki evin satışını sana vermeye karar verdim aslında. | Open Subtitles | قررت فعلا ان اعطيك حق عرض العقار في سيكامور |
Ben'in sana verebileceklerini gerçekten istiyor olabilirsin, ama benim sana verebileceklerime ihtiyacın var. | Open Subtitles | انتِ ربما حقاً تريدين ما يعطيك بين) اياه) لكنك تحتاجين ما استطيع ان اعطيك اياه انا |