Bu rapora dayanarak eski bir JR çalışanı olduğunu söyleyebilirim, değil mi? | Open Subtitles | بناءا على هذا التقرير استطيع ان اقول لك موظف ارجى اليس كذللك؟ |
Unutmadan söyleyeyim ki, bu iş sürekli olmayacak. | Open Subtitles | كنت على وشك ان اقول ان هذه الوظيفة غير دائمة |
Hayır, tam olarak ilgilendiğimi söyleyemem. Ama Ascot'ta kesinlikle ilgilenmiştim. | Open Subtitles | لا, لااستطيع ان اقول هذا وخاصة اننى مقيم فى اسكوت |
- Mm- hm. söylemeliyim ki, New York City'de Güzel kadınların, | Open Subtitles | مدينه نيويورك , لابد و ان اقول بها بعض النسوه الجميلات |
Ama söylemek gerekirse... ...herkes her defasında "Yavru babuna ne oldu?" | TED | ويجب ان اقول لكم ان الجميع يسأل ماذا حدث للقرد الصغير |
Köprüyü neden yapmak istedim biliyorum, ama diyebilirim ki en çok hatırasını istedim... oğlumun dünyaya geldiğini görmek... dünyaları bir araya getirmek. | Open Subtitles | اعرف لماذا كنت اريد بناء الجسر لكن باستطاعتى ان اقول لك اى ذكرى كنت اتوق اليها رؤية ابنى وهو يدخل هذا العالم |
- Şey, işinin güvenli olmadığını söyleyebilirim. - O dans ederdi. | Open Subtitles | حسناَ,استطيع ان اقول لك انّ عملها لم يكن آمِن كانت راقصه |
Oradaki şey lanet bir tavşancı değildi, o kadarını söyleyebilirim. | Open Subtitles | حسنا، الأمور لا تحب العزيز، استطيع ان اقول لكم الكثير. |
Eğer benden bir şey tutuyor zaman ı hep söyleyebilirim. | Open Subtitles | استطيع ان اقول دائما عندما كنت حفظ شيء من لي. |
O zaman size anladığım işi söyleyeyim: | Open Subtitles | اضن بأنه يمكن ان اقول لك في ماذا انا انفع |
Size şunu söyleyeyim. Onların adını duyduğumda kanım beynime sıçrıyor. | Open Subtitles | اسمحوا لي ان اقول لكم هذا، يغلي دمي عندما أسمع اسمهم. |
Eric, sana sebebini söyleyemem, fakat bu gece birşeyler yapmam gerekiyor! | Open Subtitles | اريك,لا استطيع ان اقول لك لماذا,ولكن يجب ان احرز تقدما الليلة |
Taktiklerini ve seçtiğin hedefleri her zaman uygun gördüğümü söyleyemem ama Manhattan bürosu için gerçek bir itibar oldun. | Open Subtitles | لا استطيع ان اقول اتفق معك دائما مع التكتيكات او اختيارك للاهداف ولكنك حقا امينه من قبل مكتب منهاتن |
Fakat söylemeliyim ki... nadir derecede bir bedensel çekiciliğe sahipsin. | Open Subtitles | ولكن يجب ان اقول انك تملك درجة نادرة من الوجودية |
Şunu söylemeliyim ki, sahip olduğun zekayla, ...şu anda bulunduğun konumdan, çok daha ileride olmalıydın. | Open Subtitles | ويجب ان اقول, نظراً لذكائك كان يجب ان تواصل الى حد بعيد أكثر مما أنت عليه |
Soru şu; Len mutsuz muydu? Ve olmadığını söylemek istiyorum. | TED | السؤال هو: هل لين غير سعيد؟ أريد ان اقول لا. |
Buna şu an evet diyebilirim ama bana güvenebileceğini nasıl bilebilirsin ki? | Open Subtitles | يمكنني ان اقول نعم لذلك حالا ولكن كيف تعرف انك تثق بي؟ |
Üzülerek sizden başka bir yer bulmanızı rica etmek zorundayım. | Open Subtitles | يؤسفني ان اقول انك بحاجة ان تنقلي ابنتك لمكان اخر |
demeliyim ki, ondan önce, kendimin şarkıyı yöneten halini bir şef parçası olarak koydum. | TED | الان يجب ان اقول قبل ذلك ما فعلته هو اني نشرت مقطع قيادة لنفسي اقود |
Eminim Frank bunu duyduğuna sevinecek. Ne söylememi bekliyorsun Jo. | Open Subtitles | متاكدة انه سيسعد لسماع هذا حسنا ماذا تريدين ان اقول |
Öyle mi? Bunun beni ne kadar mutlu ettiğini size anlatamam. | Open Subtitles | أوه ، لا استطيع ان اقول لكم كيف يجعلني هذا سعيدا. |
Bu kazayla bir ilgim olmadığını kaç defa daha söylemem gerek? | Open Subtitles | كم مرة علي ان اقول ان لا علاقة لي بالامر ؟ |
Hayır. Hayır, bu... bu yüzden söyleyeceğim şeyi sana... söylemek istedim. | Open Subtitles | لا, لهذا السبب اريد ان اقول لك ما سوف اقوله لك |
Ona bunu her gün söylemeliydim, çünkü her gün mükemmel biriydi. | Open Subtitles | كان علي ان اقول لها كل يوم لأنها كانت امرأة رائعه |
Ama gerçekten oğlumun oynamasına hayır dememi isteseydin bu kadar zahmete girmezdin. | Open Subtitles | لكن اذا كنت حقا تريدني ان اقول لا لكي ادع ابني يلعب لن تنزعج من ذلك |