"ان تترك" - Traduction Arabe en Turc

    • bırakabilirsin
        
    • bırakmaktan
        
    • bırakmalısın
        
    • terk etmeden
        
    • 'dan ayrılamadı
        
    • katılmak verdiğin
        
    Biliyor musun, sabahleyin giysi bulmaktan endişeleniyorsan burada birkaç gömlek bırakabilirsin. Open Subtitles كما تعلم, يمكنك ان تترك قميصين اخرين هنا اذا كنت قلق بشأن ارتداء الملابس في الصباح
    Zevkime göre boyun biraz uzun ama her şey son bulduğumda terliklerini her zaman yatağımın altında bırakabilirsin. Open Subtitles تبدو طويلاً قليلاً بالنسبة لذوقي . ولكن عندما تنتهي كل هذه الامور . تستطيع ان تترك حذائك اسفل سريري في أي وقت .
    Yani, erkekler büyük kötü uzaylıyla savaşmaya giderken küçük kadını evde bırakmaktan mı bahsediyorsun? Open Subtitles اتعني ان تترك المرأة الضعيفه في المنزل ويذهب الرجال لقتال الفضائي الكبير السيء؟
    Gelen konuk için hazırlanmalı bu akşamki büyük işi bana bırakmalısın. Open Subtitles الوفد الذي اتى يجب ان نستعد له وعليك ان تترك في يدي تنظيم الأمور العظيمة التي ستجري هذه الليلة
    Şu andan itibaren, salonumu terk etmeden önce, gidebilmek için 50 serbest atışlık çıkış ücreti ödemeniz gerekiyor. Open Subtitles من الآنَ فَصَاعِدَاً قبل ان تترك التدريب عليك أن ترمي 50 رمية حره قبل أن تغادر
    Senatör Amidala, Senato'dan ayrılamadı. Open Subtitles سيناتور امادالا لا يمكنها ان تترك المجلس
    Biliyor musun Vince... bence katılmak verdiğin en iyi karar olmaz. Open Subtitles أتعرف , فينس ليس من الجيد ان تترك هذا يضيع منك
    Belki de duvara mesaj bırakabilirsin. Open Subtitles سنا ربما يمكنك ان تترك رسالة على الجدار
    - Bu kararı nasıl ona bırakabilirsin? Open Subtitles -كيف يمكنك ان تترك هذا القرار لة ؟
    Sen de bize bırakabilirsin. Open Subtitles و انت يمكنك ان تترك لنا رسائل
    Nerede olursak olalım birine mesaj göndermek, iletişim ağında iz bırakmaktan çok daha etkili bir yol. Open Subtitles عوضا عن ...... ان تترك اثر في شبكة الاتصال ارسال رسالة بشكل شخصي مؤثر أكثر
    İnsanları yarı yolda bırakmaktan nefret ediyorsun. Open Subtitles انت تكره ان تترك الناس
    Ona bir tabak kurabiye yerine insulin iğnesi bırakmalısın. Open Subtitles يجب ان تترك له طبق ملئ بالانسولين
    Bu işin peşini bırakmalısın , Jay. Open Subtitles عليك ان تترك هذه الحماقات يا جي
    Belki de bu işin peşini bırakmalısın. Open Subtitles اذن ربما يجب ان تترك الموضوع لحاله
    Umarım karını terk etmeden önce seks kasetlerini... Open Subtitles اتمني أنك كنت ذكياً بما يكفي كي تحتفظ بشريط مضاجعتك قبل ان تترك زوجتك
    Şu andan itibaren, salonumu terk etmeden önce, gidebilmek için 50 serbest atışlık çıkış ücreti ödemeniz gerekiyor. Open Subtitles من الآنَ فَصَاعِدَاً قبل ان تترك التدريب عليك أن ترمي 50 رمية حره قبل أن تغادر -ماذا؟
    Senatör Amidala, Senato'dan ayrılamadı. Open Subtitles سيناتور امادالا لا يمكنها ان تترك المجلس
    Biliyor musun Vince... bence katılmak verdiğin en iyi karar olmaz. Open Subtitles أتعرف , فينس ليس من الجيد ان تترك هذا يضيع منك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus