Kendine kıyafet almanı istiyorum. Şu seyahat çeklerinden almalısın. | Open Subtitles | سوف اغيب اغلب النهار اريدك ان تشتري بعض الملابس |
Tamam o zaman Gary. Su pompası almalısın. | Open Subtitles | حسنا,يا غاري ,اظن انك يجب ان تشتري فتاحة البالوعات في هذه الحالة |
Bence o kotları almalısın. | Open Subtitles | اتعلمين , اعتقد انه يجب ان تشتري هذه الملابس |
Bir kıza bir elbise alırsın ve o bir gece güzel görünür. | Open Subtitles | ان تشتري لحبيبتك ثوبا, و ستكون جميلة لليلة واحدة. |
Kendine temiz kullanılmış, güzel bir araba alırsın. | Open Subtitles | أنت تستطيع ان تشتري لنفسك سيارة مستعملة نظيفة لطيفة جدا. |
Böylece ne istersen onu alabilirsin. Ne demek istediğimi anlıyor musun Donna? | Open Subtitles | بهذه الطريقه تستطيع ان تشتري ماتريد افهمتي قصدي يادونا؟ |
Her zaman sevgiline bir şeyler alabilirsin. | Open Subtitles | حسناً بستطاعتك دائماً ان تشتري لصديقتك شيء ما |
Satın alırken, daha kalın olanlarını almalısın. | Open Subtitles | الان انت ينبغي ان تشتري الاسطوانات المتوازنة |
Duyma aletleri satmaya başladılar. Kendine bir tane almalısın. | Open Subtitles | بدأوا يبيعون اجهزة المساعدة على السمع يجب ان تشتري واحده |
O öpücükten sonra bana akşam yemeği ve bir çanta almalısın. | Open Subtitles | بعد هذه القبلة يجب ان تشتري لي الطعام ومحفظة |
Vazo yeni bir tane almalısın. | Open Subtitles | المزهرية يجب ان تشتري مزهرية جديدة |
Büyük bir ev almalısın. | Open Subtitles | يتعين عليك ان تشتري منزلاً كبيراً |
Ve kendine daha sağlam şarjlı yeni bir cep telefonu almalısın. | Open Subtitles | ويجب ان تشتري جهاز هاتف جديد |
Ya bize bolca para verirsin ya da bolca içki alırsın yoksa hapse girersin. | Open Subtitles | خيراً لك ان تعطينا الكثير من المال او ان تشتري لنا كمية كبيرة من الجعة أو ستعود الى السجن |
Tamam, Biz Brookstone hediye kartı kullanırız o zaman , sen onunla pille çalışan bir sırt kaşıyıcı alırsın. | Open Subtitles | حسنا , عندما ذهبنا لشراء بطاقات الشكر كان من المفترض ان تشتري واحدة بدلا من .شراء تلك البطارية |
Ya kodese geri dönersin, ya da Ona yeni bir TV alırsın. | Open Subtitles | اما ان تذهب للسجن, او ان تشتري له تلفزيونا جديدا. |
Başka gece için bilet alırsın. | Open Subtitles | يمكنك ان تشتري التذاكر لليلة اخرى |
Yani, belki bir ara bana bir kahve alırsın.. | Open Subtitles | ربما, تستطيع ان تشتري لي قهوة احياناً |
-dinara mal olacak. -Tanrım... bu paraya fil alabilirsin. | Open Subtitles | خمسة وعشرون الف دينار انت بإستطاعتك ان تشتري فيل بهذا |
Ya da ona şu, titreşen yumurtalardan* alabilirsin. | Open Subtitles | او تستطيع ان تشتري لها واحدة من بويضات الخصوبة |
Elmas satın alabilirsin, mücevher alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تشتري الالماس يمكنك ان تشتري المجوهرات |