Bu kasaba hepimizin. Burayı ayakta tutmak için hep beraber çalışmalıyız. | Open Subtitles | هذه المدينة لنا جميعا ويجب ان نعمل سويا من اجل النجاة. |
Bu kasaba hepimizin. Burayı ayakta tutmak için hep beraber çalışmalıyız. | Open Subtitles | هذه المدينة لنا جميعا ويجب ان نعمل سويا من اجل النجاة. |
Ama demek istediğim, sen ve ben tekrar birlikte çalışmalıyız. | Open Subtitles | ما اقصده انا وانت يجب ان نعمل معا مرة اخرى. |
Ama demek istediğim, sen ve ben tekrar birlikte çalışmalıyız. | Open Subtitles | ما اقصده انا وانت يجب ان نعمل معا مرة اخرى. |
Sonra da beni terk edersin ve yine beraber çalışmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | و ثم ستنفصل عني و نحن مضطرون ان نعمل في نفس المكان |
Bunu bir defaya mahsus yapmalıyız. Nakiti bölüşelim. | Open Subtitles | يجب ان نعمل هذا مرة واحدة فقط،انت تعلم فقط قسم الأموال |
Bu nedenle, sürekli ve topluca birlikte çalışmalıyız. | TED | لأجل هذا يجب علينا بشكل مستمر ومتعاون ان نعمل معا |
Kesinlikle. Lokanta için çalışmalıyız. | Open Subtitles | ليس علينا الاعتماد على الاخرين يمكن ان نعمل فى المطعم |
Duruma göre gündüzleri de çalışmalıyız, ama... | Open Subtitles | اننا يجب ان نعمل مع تطور الاوضاع حتى خلال النهار , لكن |
Yanı erkeklerle aynı parayı kazanmamız için iki kat çalışmalıyız. | Open Subtitles | ذلك يعني انه يجب ان نعمل بجهد مضاعف كالرجال لكسب نفس المال |
O yüzden hızdan önce dayanıklılık üzerinde çalışmalıyız çünkü zebralar daha fazla adrenalin yakarlar. | Open Subtitles | علينا ان نعمل على قدره الاحتمال اكثر من السرعه لان الحمار الوحشى يحرق ادرينالين اكثر |
Daha fazla çalışmalıyız. Başka çarem yok bebeğim. | Open Subtitles | اراد ان نعمل فترتين لم يكن لدي خيار، حبيبتى |
Eğer içeri girmeyi düşünüyorsan birlikte çalışmalıyız. | Open Subtitles | اجل. اذاكنتتنويعلى الدخول، علينا ان نعمل سويا. |
Bu bizim problemimiz ve birbirimize parmak doğrultup suçlayarak verimli davranmamak yerine hep birlikte çalışmalıyız. | Open Subtitles | هذي مشكلتنا و من المفترض ان نعمل كلنا على حلها بدل توجيه اصابع الاتهام و عدم كوننا منتجيين بهذا الخصوص |
muhteşem uyummuş gibi görünmese de, yolumuzda engellerde olsa, hayal kırıklıkları da birbirimizi anlamaya çalışmalıyız. | Open Subtitles | حتى لو بدا الامر انه ليس توافقا تاما حتى لو كان المسار مثقلاً بالعقبات والاحباطات نحتاج ان نعمل كي نفهم بعضنا البعض |
Er ya da geç, o işte çalışmalıyız. | Open Subtitles | عاجلا أم آجلا، علينا ان نعمل على ذلك. |
Bu yüzden bir takım gibi çalışmalıyız, tamam mı? | Open Subtitles | لذلك يجب ان نعمل كفريق واحد اليس كذلك؟ |
Bu konuda çalışmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نعمل على ذلك نبتكر شيئا |
BJ: Dereck'in de dediği gibi... ...aşırılıklarla çalışmak zorundayız. Aşırı derecede sıcak bir hava var, geceleri kendimizi zorluyoruz. | TED | بيفرلي : وكما قال ديريك علينا ان نعمل في ظروف قاسية درجات حرارة قاسية .. وان ندفع انفسنا في الليالي المظلمة |
Global ısınmaya karşı sence neler yapmalıyız? | Open Subtitles | ماذا برايك يجب ان نعمل حول الحرارة الكونية |