En azından, biri bizim cesedi bulmamızı istememiş. | Open Subtitles | حسناً، على اقل تقدير ، ان هناك احد لم يُرد لنا ان نعثر على الجثة |
Bu işi biri yapabilecekse o da sensin. | Open Subtitles | ..لقد قال رئيسك شيئا صحيحا لو ان هناك احد يستطيع انجاز هذا العمل |
biri senin gibi kokmak ister mi acaba? | Open Subtitles | مثلي تماما , اعجبني هل يبدو ان هناك احد يريد ان تكون رائحته مثلك |
Her zaman Birileri bela arar. Clearwater da farklı değil. | Open Subtitles | لابد ان هناك احد يبحث عن احد رغم هدوء الوضع |
Birileri mutlaka sesleri duymuştur. | Open Subtitles | لابد ان هناك احد ما سمع اطلاق النار ذلك كله |
Bu partilerin kendi kendini düzenlemediğini fark eden biri olduğuna sevindim. | Open Subtitles | سعيدة ان هناك احد يُقدر ان الحفلات لا تسير وحدها |
Galiba biri şurada, yaralandı kaçamıyor. | Open Subtitles | اعتقد ان هناك احد ولا يستطيع ان يتحرك |
Her şey ne kadar kötü giderse gitsin maddi durumu daha kötü olan biri vardır. | Open Subtitles | حسنا, ليس مهم ما وصلت اليه الأمور من سوء... من الارجح ان هناك احد اسوء. |
Sanırım bebeğin odasında biri var. | Open Subtitles | اظن ان هناك احد في غرفة الطفل؟ |
Düşün Mark biri olmalı -Bilmiyorum | Open Subtitles | فكر مارك لابد ان هناك احد لااعرف |
Eğer biri bir yolunu bulabilecekse o da sensin. | Open Subtitles | حسنا لو ان هناك احد سيجد حلا فهو انتي. |
Sanırım kapında biri var. | Open Subtitles | اعتقد ان هناك احد ما على بوابتك |
biri beni seyrediyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | انا فقط اشعر ان هناك احد يشاهدنى |
"Throw it on the line for Venus"ü okuduğumda hayatımda ilk kez biri bana adam olmanın ne demek olduğunu öğretti Bill. | Open Subtitles | "عندما قرأت "القه على الخط لفينوس لأول مرة في حياتي، بيل، شعرت ان هناك احد علمني كيف يجب ان اكون رجلاً |
Birileri cinayet işledi sandım. | Open Subtitles | ظننت ان هناك احد يرتكب جريمة قتل |
Birileri gelip beni soracak diye mi düşünüyorsun yoksa? | Open Subtitles | هل تفكر ان هناك احد سيأتي للبحث عني ؟ ؟ |
Biliyorum. Birileri varönümde. Tamam? | Open Subtitles | اعلم ان هناك احد قبلى حسنا |