"ان هناك شئ" - Traduction Arabe en Turc

    • bir şeyler olduğunu
        
    • bir şey olduğunu
        
    • bir şeylerin
        
    Sende özel bir şeyler olduğunu ve değer verilmeye layık bir insan olduğunu düşünmüştüm ancak sen sıradan bir fahişeden başka hiçbir şey değilsin. Open Subtitles اعتقد ان هناك شئ محترم يستحق التكريم لكن انت مجرد عاهره عامية
    Sende tuhaf bir şeyler olduğunu biliyordum. Open Subtitles حسنا اعلم ان هناك شئ غير اعتيادي بالنسبه لك
    Sende özel bir şeyler olduğunu her zaman biliyordum. Open Subtitles انا عرفت دائما ان هناك شئ خاص بك
    Bu bana, sana bahsetmeyi unuttuğum bir şey olduğunu hatırlattı. Open Subtitles يتضح لي الان ان هناك شئ ربما لم اخبرك به
    Benden istediğiniz başka bir şey olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا اتصور ان هناك شئ آخر تريدنى من اجله
    Giderek daha çok bir şeylerin yanlış gittiğini hissediyorum. Open Subtitles وكلما تعمقت فى الأمر , اشعر ان هناك شئ خطأ
    İltihaplı bir şeylerin olabilceği anlamına geliyor. Open Subtitles ما الذي يعنيه هذا؟ من المحتمل ان هناك شئ خفي يحدث
    Sadece, orada bir şeyler olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles واظن فقط ان هناك شئ آخر يحصل هنا
    Onun titreşimleri hepimize burada anormal bir şeyler olduğunu söyleyince, ben Open Subtitles ان هناك شئ غير طبيعى يحدث هنا
    bir şeyler olduğunu biliyordum. Open Subtitles عرفت ان هناك شئ ..
    "Hiç birşey" deme, çünkü bir şeyler olduğunu biliyorum. Open Subtitles ولا تقولي لي (لاشئ) لانني اعرف ان هناك شئ ما يجري بينكما
    Aramızda bir şeyler olduğunu biliyor. Open Subtitles يعلم ان هناك شئ يجري بيننا
    Ben bir şey olduğunu biliyordum Senin hakkında garip . Open Subtitles كنت اعرف ان هناك شئ غريب يحدث لك
    Ben de burada özel bir şey olduğunu sanmıştım. Open Subtitles وانا من ظن ان هناك شئ مميز بيننا
    Ben de burada özel bir şey olduğunu sanmıştım. Open Subtitles وانا من ظن ان هناك شئ مميز بيننا
    Konuşacak bir şey olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أظن ان هناك شئ للتحدث به
    Seninle ilgili bir şey olduğunu biliyordum.: Open Subtitles علمت ان هناك شئ
    bir şeylerin yanlış olduğunu anlamış, olayı araştırmak için Çin'den gelmişti. Open Subtitles كان يعلم ان هناك شئ خطأ, وقد سافر كل هذه المسافة من الصين ليتحقق,
    Sadece bir şeylerin olduğunu sanmıştım, hepsi bu. Open Subtitles ظننت فقط ان هناك شئ يجري ، هذا كل مافي الامر
    Bilemez fakat hissedecektir bir şeylerin yanlış olduğunu. Open Subtitles ليس يعلم , لكنه سوف يستشعر ان هناك شئ غير صحيح

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus