Çok dik ve kaygan. Tamir edilmeli. | Open Subtitles | أنها واسعة و غير ثابتة يجب ان يتم اصلاحها |
Kesik ve çürükler için saat başı kontrol edilmeli, | Open Subtitles | يجب ان يتم فحصه كل ساعه من اجل الجروح والكدمات, |
Sana yasalar hakkında bir şey söyleyeyim. Yasalar itiraz edilmeye açıktır. | Open Subtitles | دعنى أخبرك شيئأ عن القانون يجب ان يتم تحديه |
Carmelina, sınır dışı edilmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | كارملينا هل تريدين ان يتم ترحيلك ؟ |
Tamam sen Laura'yla git, iyi ve işkence edilmeyi hak etmeyecek birine benziyor. | Open Subtitles | إذن، إذهبي مع لورا، والتي تبدو طيبة والتي لا تستحق ان يتم تعذيبها |
Profesyonel lazım. Hemen yapılmalı. | Open Subtitles | نحن نحتاج الى محترفين هذا لابد ان يتم بشكل الصحيح |
Yakalanmadan başka bir denizciyle kılıç dövüşü yapmak isteseydiniz? | Open Subtitles | لذا ان أردت أن تقوم بتنظيم قتال سيوف على ظهر السفينة ولا تريد ان يتم الامساك بك |
Danny başka bir tesise transfer edilmeli çünkü davası tekrar görülecek. | Open Subtitles | داني يحتاج الى ان يتم نقله الى سجن أخر لأن قضيته مازالت قائمة في حال انقلبت علينا |
O herkesten daha fazla dikkatle idare edilmeli. | Open Subtitles | يجب ان يتم الإعتناء به بحذر اكثر من أي أحد آخر |
Sertlik ya normal yollardan elde edilmeli, ya da edilmemeli. | Open Subtitles | هذا يجب ان يتم بشكل شرعي او لا للابد |
- Vaftiz edilmeye razı mısınız? - Razıyız. | Open Subtitles | - هل انتم راغبون في ان يتم التعميد؟ |
Tehdit edilmeye alışkın değilim! | Open Subtitles | انا لم اعتد على ان يتم تهديدي |
Tecavüz edilmeye niyetim yok. | Open Subtitles | لا اريد ان يتم اغتصابى |
Eğer bir seçeneği olsaydı, evrimleşmiş yeteneklerini korumayı mı, yoksa tedavi edilmeyi mi seçerdi? | Open Subtitles | إذا كان لديه الخيار فهل يختار ان يحتفظ بقدراته المتطورة، أو يختار ان يتم علاجه؟ |
Evet ama kullanılamaz, yok edilmeyi bekleyen paralar. | Open Subtitles | نعم ولكنها عملة غير صالحة للاستخدام في انتظار ان يتم تدميرها |
Tedavi edilmeyi istediğine emin değilim. | Open Subtitles | -لست متأكد بأنها تريد ان يتم علاجها |
İş bu gece yapılmalı ve saraydan uzakta olmalı. | Open Subtitles | فالتنفيذ ينبغي ان يتم الليلة وعلى مسافة من القصر |
Üstüne çıkmak ve kuluçkaya yatmak dikkatle yapılmalı. | Open Subtitles | الطلوع عليه لحضانة البيض يجب ان يتم بحذر. |
Eğer bir şeyler yapılacaksa, ...doğru ve dikkatlice yapılmalı. Katılıyorum, Lordum. | Open Subtitles | يجب ان يتم بحذر اربطها |
Önceden alacağımız radyoaktif izotoplar bizim üs içindeki alıcılara Yakalanmadan serbestçe dolaşmamızı sağlayacaktır. | Open Subtitles | النظائر المشعة التي اتخذتها سوف تتيح لنا التحرك بحرية دون ان يتم رصدنا من خلال اجهزة استشعار داخل القاعدة |
Yakalanmadan önce cesedi attığını mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تظنون انه رمى الجثة قبل ان يتم اعتقاله؟ |
Sharon Solarz Yakalanmadan önce sizinle bağlantıya mı geçti? | Open Subtitles | حسنا , هل شارون سولارز تواصلت معك قبل ان يتم اعتقالها؟ |