Çünkü böyle şeylerin olmasına engel olmak için özel önlemler alıyorum. | Open Subtitles | لانني اتخذت احتياطات خاصه لمنع هذا الشئ من ان يحدث |
Ona bir şey olmasına asla izin veremezsin. | Open Subtitles | انت لا تستطيع ان لا تجعل شىء يحدث له و بعد ذلك لن يشاء ان يحدث له شىء |
Bir anımı yansıtıyor bir hissimi, ...bir daha olmasını asla istemediğim bir hatırayı. | Open Subtitles | لقد علمت لي لحظة, شعوراً, شيئاً ذاكريا لن أريده ان يحدث مرة أخرى. |
Jacob, Taverner denen kızdan olay olmadan önce ayrıImıştır belki bir yerde bırakmıştır. | Open Subtitles | جاكوب والفتاة تيفرنير لا بد ان انفصلا قبل ان يحدث الحادث هل تعلم.. |
Bence odada başka kadınların olması destek açısından da yardımcı oluyor. | TED | ودمج السياسة والتعاطف يمكن ان يحدث اكثر بوجود نسوة على طاولة القرارات |
Kimin orada olacağını, kimin anlayacağını ve hayatlarında onlara ne olacağını asla bilemem. | TED | لم اعلم قط من كان من الممكن ان يكون هناك او يستقبل ما اقدم وما يمكن ان يحدث لحياتهم |
Burada başıma gelebilecek en kötü şey... bir soda şişesine takılıp düşmek herhalde. | Open Subtitles | اكتشفت ان اسوا شيء من الممكن ان يحدث اننني من الممكن ان ارحل |
Bu hayatımızın her alanında, hepimizin başına her zaman gelir. | TED | ان يحدث لنا في كل جوانب حياتنا، كل الوقت. |
Demek istediğim, beter ol, Zoe Hart. Tamam, bu tekrar olamaz. | Open Subtitles | اقصد الى الجحيم زوي هارت حسنا هذا لايمكن ان يحدث مجدداً |
Böyle olsun istemiyorum ama sana söyleyeceğim bir şey var. | Open Subtitles | لا اريد ان يحدث هذا لكني لدي شئ اخبرك به |
Bunu duymaya ihtiyacım yok, Alan. olmasına ihtiyacım var. | Open Subtitles | لست بحاجة الى سماع ذلك , الن انا اريد ان يحدث |
Raymond bunun olmasına nasıl izin verdin? | Open Subtitles | رايموند , كيف سمحت لهذا ان يحدث ؟ عن ماذا تتكلم ؟ |
Öyle arkadaşlar ki, asla ama asla böyle bir şeyin olmasına izin vermeyecek türden. | Open Subtitles | اصدقاء تقدرهم لدرجة انك ابداً لا تريد لهذا ان يحدث |
Böyle bir şey olmasını istemiyorum. Senin de istemeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | انا لا اريد هذا ان يحدث ولا انت ايضا تريده |
Böyle olmasını istememiştim. Yeniden genç olmak harika hissettirdi ve bitmesini istemedim. | Open Subtitles | لم اقصد لهذا ان يحدث كان من الجيد ان اكون صغيره مجدداً |
Emek vermeden birşeylerin kendiliğinden olmasını bekleme. | Open Subtitles | لايمكنك دائما ان تجلسين وتنتظرين لشيء ان يحدث. |
Rach hiçbir şey olmadan önce birkaç temel kural koymak istiyorum. | Open Subtitles | رايتش قبل ان يحدث شيء اريد ان اضع بعض القواعد |
Bu olmadan önce herkesi yavaşlatırım. | Open Subtitles | . سأقوم بتأخيرهم قبل ان يحدث هذا . سأقوم بتأخيرهم قبل ان يحدث هذا . سأقوم بتأخيرهم قبل ان يحدث هذا |
Sakin olmamız gerek, çünkü kızım burda değil ve bütün bunlar bi daha olmadan onu bulmam gerek. | Open Subtitles | علينا ان نهدئ لان ابنتي ليست هنا. وعلي العثور عليها قبل ان يحدث هذا ثانية |
Nasıl da biz farkina bile varmadan tatlilikla toplum bilincine sızdıklarını, ve bunun nasıl olması gerektiğini. | TED | كيف يتملقون حتي يصلون الي النفسية المجمعة وبدون حتي معرفتنا, وكيف يجب ان يحدث هذا |
Eğer durdurulamayan bir şey varsa orada hareket ettirilemeyen bir şeyin olması mümkün değildir ya da tam tersi. | Open Subtitles | وليس من المحتمل ان يحدث هذا ايل شيء الا اذا كان لا يتحرك اصلا . والعكس |
Çünkü şu anda elimizde olan bilgilerle neler olacağını bilmemiz imkansız. | TED | نتيجة لمعرفتنا الحالية فنحن لا نمتلك اى فكرة عما يمكن ان يحدث |
Sanırım böyle bir şeyin başıma gelebileceğini düşünmeye gönlüm el vermedi. | Open Subtitles | اعتقد اني لا اتحمل هذه الفكرة ان يحدث لي شيء كهذا |
Beni sorguya çekerlerken çökmüştüm, hepsi bu. Bu herkesin başına gelebilirdi. | Open Subtitles | لقد انهرت عندما كانوا يستجوبونى,هذا كل ما فى الأمر,ويمكن ان يحدث هذا لأى احد |
- Öyle yapıyorum. - olamaz. Çok özenli kayıtlar tutuyoruz. | Open Subtitles | نعم هذا لا يمكن ان يحدث , نحن نهتم بالتسجيل بعناية |
O da "Nathan da Böyle olsun isterdi" dedi. | Open Subtitles | قالت ان نيثان سيحب ان يحدث هذا |