Yani senin hayat arkadaşın değilse sana yardım edemez mi? | Open Subtitles | بسبب انه ليس شريككِ فلن يستطيع ان يساعدك بعد الأن ؟ |
Güzel, o zaman sana yardım edebilecek tek bir şey var. | Open Subtitles | حسنا , اذا يوجد فقط شيء واحد يمكن ان يساعدك 382 00: 50: 50,680 |
Benim gönderdiğimi söyle, sana yardım edecektir. | Open Subtitles | لذا لو تقولي له اسمي من المحتمل ان يساعدك |
Bu kutsal vaftizliyi, ...Tanrı, sevgi ve merhametiyle sana yardım edip, ruhunu kutsasın. | Open Subtitles | من خلال هذه المسحه المباركه نرجو الاله بكرمه ورحمته ان يساعدك بعظمه الروح المقدسه |
Dışarıda sana yardım edebilecek arkadaşlarım var. Hubert? Hubert? | Open Subtitles | لدي صديق في الخارج يمكن ان يساعدك هوبيرت؟ هوبيرت؟ |
sana yardım edebilecek bir arkadaşım var. | Open Subtitles | اريد ان اجد طريقة للاسترخاء اظن ان عندي صديق يمكنه ان يساعدك |
Kendi çıkarını korumak için sana yardım etmek zorundaydı. | Open Subtitles | كان عليه ان يساعدك ليحمى استثماره |
Babam sana yardım etmeye çalışırken, sen onu öldürdün. | Open Subtitles | لقد قتلت والدي عندما كان يريد ان يساعدك |
Birinin sana yardım etmesi gerekiyor ve Brady'de motor beceriler yok. | Open Subtitles | على شخص ما ان يساعدك وليست لدى (برايدي) أي مهارات بالحركه |
İnsanların sana yardım etmesini engellersin. | Open Subtitles | سيكون من المستحيل على اي احد ان يساعدك |
Biri sana yardım teklif ederse koşulları öğrenmeden ona kötü davranma. | Open Subtitles | ... لو عرض شخصا ان يساعدك لا تخطو عليه قبل ان تعرف شروطه |
Belki, ben de sana yardım etmeye çalışıyorumdur. | Open Subtitles | ربما انا من يحاول ان يساعدك |
Harry sana yardım edecekti. | Open Subtitles | لكن من المفترض ان يساعدك هاري |
- O sana yardım edemez, o zayıftır. | Open Subtitles | - لا يمكنه ان يساعدك. انه ضعيف |
Ona sana yardım etmesi gerektiğini söyle | Open Subtitles | أخبريه انه يجب ان يساعدك |
O sana yardım eder. O aileden. | Open Subtitles | عليه ان يساعدك انه من العائلة |
sana yardım etmek istedi. | Open Subtitles | ويريد ان يساعدك |