Kamuoyunu eğitmek için gerilla eylemleri yapmak istiyordu. | Open Subtitles | ارادا ان يقوم باعمال فدائية ليعرفها الناس |
Kamuoyunu eğitmek için gerilla eylemleri yapmak istiyordu. | Open Subtitles | واخبرنا بتحركاته التحررية ارادا ان يقوم باعمال فدائية ليعرفها الناس |
Belki Duncan bir fare görmüş ve beyin ameliyatı yapmak istemiştir ama sanmıyorum. | Open Subtitles | ربما رأي دنكان فأرا و قرر ان يقوم بعملية جراحية علي مخ الفأر و لكنني لا اظن ذلك |
Bu olay beni büyülemişti. Sonrasında merak ettim: herhangi birisi Diana imajını gercekten basit bir şekilde ve fiziksel olarak silebilir miydi? | TED | وقد أذهلتني هذه الظاهرة و لذلك تساءلت هل من الممكن ان يقوم اي احد بمسح صورة ديانا بطريقة وحشية و حسية ؟ |
- Adam, arkadaşından bir şeyler yapmasını istedi. Ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا الرجل يريد صديقه ان يقوم بشئ لا اعلم ما هو |
Bu sanki birinin sana birşey batırması ve senin ne olduğunu dahi bilmemen gibi birşey. | Open Subtitles | انه مثل ان يقوم شخص بطعنك بدون ان تنتبهي |
Bu tip bir ayrım yapmak zorunda olmayan biriyle beraberim. | Open Subtitles | تيري ليس عليه ان يقوم بهذا النوع من التمييز |
Olay şu ki biri Tahrip Olmuş Para Dairesinde bir soygun yapmak için karartmayı kullandı. | Open Subtitles | الشء هوا ان يقوم شخص ما باستخدام عملية التعتيم من اجل السرقة للمال المشوه في هذا القسم |
Konuşmanızda işinizin hayatta kalmak için gerekeni yapmak olduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | في المؤتمر, قلتِ ان عملك يحتاج ان يقوم بأيا ما كان للنجاة |
Benim sizinle paylaşmak istediğim müvekkil sayısız satın almalar yapmak istiyor ve bu satın almalar sizin için de yeni müvekkiller yaratabilirdi. | Open Subtitles | العميل الذي كنت اود ان اشارككم اياه يود ان يقوم باستحوازات ضخمة و هؤلاء كانوا سيكونوا عملاء جدد لكم ايضا |
Eğer bugün kazanma şansı varsa bunu mutlaka bugün ve hemen yapmak zorunda. | Open Subtitles | اذا ما كانت لدية اى فرصة... للفوز اليوم، فيجب ان يقوم يقوم بها فى الملعب. |
Finch hamlesini hemen yapmak zorunda. | Open Subtitles | على فينش ان يقوم بحركته الان والا فلا |
Sana söylüyorum, bunu gerçekten yapmak istiyor. | Open Subtitles | لا, اوكد لك انه فعلا يريد ان يقوم بهذا |
O zaman, daha baştan yemin etmesinin bir anlamı yok demektir. | Open Subtitles | إذاً لم يكن يتوجب عليه ان يقوم بالقسم في بادئ الأمر |
O gün, bisikletleri teslim etmiş ve bir çift artmıştı. | Open Subtitles | كان عليه ان يقوم بتسليمها و تبقى يومين على ذلك |
O adam saldırıları yapmadan önce bana koruma için bir köpek almamı söylemişti. | Open Subtitles | قبل ان يقوم ذلك الرجل بفعلته اخبرني انه يجب ان احضر كلبا للحماية |
Bağışıklık artırıcı aşıyı kullandı. Karşısına bir şeyler çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لقد استخدم الحقنة الإضافية شيئ ما يجب ان يقوم بتبطيئه |
İmzasız bir şey çizdiğine göre oldukça cesur biri olmalı. | Open Subtitles | إنهُ شخص شجاع جداً ان يقوم بفعل شيء بشكل عشوائي |
Bu sanki birinin sana birşey batırması ve senin ne olduğunu dahi bilmemen gibi birşey. | Open Subtitles | انه مثل ان يقوم شخص بطعنك بدون ان تنتبهي |