"Tüm bela neyle ilgili bilmiyorum ama, eminim bu sizin hatanız olmalı." | Open Subtitles | انا لا اعرف ما المشكلة لكنى متأكد انه يجب ان يكون خطأك |
Bir cinayetin kanlı olması gerekiyor. Bir seks manyağı olmalı. | Open Subtitles | لايلزم ان يكون هناك دماء, قد يكون القاتلا مهووسا جنسيا |
Mesele şu ki, konu evrenlere ve içerdikleri karanlık enerjiye geldiğinde, bu akıl yürütme bunlar için de doğru olabilir. | TED | والهدف هو عندما نأتي الى الاكوان والطاقة المظلمة التي تحتويها فإنه من الممكن كذلك ان يكون النوع الصحيح من التبرير |
Beni kurtaran kişi nasıl olur da bana karşı nazik olabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن لشخص انقذ حياتي ان يكون مجرد بالنسبة لى ؟ |
Öyleyse eğitimin, kişilerin hayatlarını devam ettirebilmeleri için yaptıkları işlerle ilgili olması ve onlara bu konuda yardımcı olması gerekir. | TED | لذا يتوجب ان يكون التعليم .. غير تقليدي .. ويساعد الاشخاص في جعل حياتهم افضل .. وفي توفير لقمة العيش |
Ringde bir kızla bir adam var... Daha farklı bir gösteri olamaz mıydı? | Open Subtitles | هناك فتاة ورجل على المنصة ألا يمكن ان يكون عرض من نوع اخر؟ |
Ayrıca Waldron'un suçlu olmak gibi küçük bir sorunu var. | Open Subtitles | وإلى ذلك هناك مشكلة صغيرة في ان يكون والدرون مذنبا |
Şuna bak. Omiriliği tamamen zedelenmiş. Çok iri bir adam olmalı. | Open Subtitles | انظر اليه لقد تحطم عموده الفقري لابد ان يكون ضخما للغاية |
Balık ve Av Hayvanları Koruma'da yardım edecek birileri olmalı. | Open Subtitles | ولابد ان يكون شخص ما يستطيع ان يمد يد المساعده |
Bu kadar kahramanca bir şey söylemek seni fazlasıyla tatmin etmiş olmalı. | Open Subtitles | يجب ان يكون عندك مرض في السمع انك تقول لنفسك شىء عظيم |
Harbor Okulu spor salonlarının zeminini yeni bitirdi. Harika olmalı. | Open Subtitles | مدرسه هاربور افتتحت نادي جديد من المفترض ان يكون جميلا |
Gizlice kaçıyor. Somut bir kanıtın olmalı. Somut bir kanıtın yok. | Open Subtitles | يجب ان يكون لديك دليل قوي ليس لديك اي دليل قوي |
- Daha çok bir polis devleti. - Bu, iyi haber olabilir. | Open Subtitles | انه يشبه اكثر بمركز للشرطة من الممكن ان يكون من حسن حظنا |
Bir sesin öldürmesini emrettiği gibi abes birşey bile olabilir. | Open Subtitles | يمكن ان يكون كما لو ان اصواتا ما تدفعه للقتل |
Ama sezon boyunca takımla beraber olan hasta küçük çocuk olabilir. | Open Subtitles | لكن يمكن ان يكون الفتى المعتوه الذي يتجمهر عليه الفريق كله |
Bizim balayımız olması gereken zamanda oraya gittiğimde çok güzeldi. | Open Subtitles | عندما ذهبت هناك لماكان من المفترض ان يكون شهر العسل |
- Hayır bu doğru olamaz. Daha dün buraya geldi. | Open Subtitles | لا, لا يمكن لهذا ان يكون صحيح, لقد أتى بالأمس؟ |
Baba olmak isteyen birinin çocuğunu doğurmak daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | اليس من الافضل الحصول عليه مع شخص يريد ان يكون والده؟ |
Her ikisinin de iyi olmasını umarsın. Ama illa ki aynı olmayacaklardır. | TED | تأمل ان يكون كلاهما جيدًا. لكن ليس ضروريا ان يكونا نفس الشي. |
İçime doğuyor ki, ileride önem kazanacak bir belge olacak. | Open Subtitles | لدي شيء صعب من الممكن ان يكون شيء ما مهم |
- Üç gün önce bize katılmış olmalıydı. | Open Subtitles | حسنا، كان ينبغي ان يكون معنا منذ ثلاثة أيام |
Ve 2008 yılında, Kenya'da çocuk ölüm oranının 128 olacağını öngörüyorlar. | TED | ويتوقع القيم في عام 2008 ان يكون معدل وفيات الاطفال 128 |
Şu ışıklara ve lazerlere bir bak! Keşke dönmedolap da olsa. | Open Subtitles | إنظرْ إلى كُلّ الأضوية والليزر أَتمنّى ان يكون هناك دولاب هوائي |
Tamam, bu Todd için hayırdı. Ben olmasına güvenebileceğim kimse yok mu? | Open Subtitles | حسنا لا يا تود الا يوجد احد أثق به ان يكون انا؟ |
Yıllar önce olabilirdi, bu alan muhtemelen Yıldızgeçidi yüzünden korunuyormuş. | Open Subtitles | هذا القسمِ من المحتمل ان يكون أكثر حماية بسبب الستارجات. |
Senin için 60 dönüm toprak çalacak bir oğlun olsun diye. | Open Subtitles | لمجرد ان يكون لك ولدا ليسرق 60 فدان من القذارة لك |
Hayır, sadece biraz heyecanlıyım. Her şey mükemmel olsun istiyorum. | Open Subtitles | انا متوتر فقط لاني اريد لكل شيء ان يكون مثاليا |