Ama çok daha önemli olduğunu düşündüğüm bir şeyle bitirmeme izin verin, ticaretten çok daha önemli bir şey. | TED | ولكن اريد ان أُنهي بشيء أعتقد أنه اهم بكثير من الفرص الاقتصادية |
Ve bu benim görüşüm, bu olay süper ve güvenilir... bir yazılıma sahip olmaktan daha önemli. | Open Subtitles | وهذا في نظري اهم بكثير من الحصول على برامج قوية ومعتمدة |
Büyümüş olduğumun, hayatın, göğsüme takılan bir madalyadan ya da aptal ve önemsiz bir işten daha önemli olduğunun farkına varmamış gibisiniz. | Open Subtitles | ... ألم يتضح لكم اننى نضجت و تعلمت ان الحياه اهم بكثير من ميداليه على صدرى أو، وظيفة تافهة غبية |
Bu Kıvırcıklar ve Şaşıların yapacakları bir maçtan çok daha önemli. | Open Subtitles | هذا اهم بكثير من بعض الاطفال الذين يلعبون مع "فزى" و ذو النظاره |
Sana bir şey diyeyim James, bu odağını kaybetmemekten çok daha önemli. | Open Subtitles | حسنا، دعني اقول لك امرا يا "جيمس" هذا اهم بكثير من الحفاظ على التركيز. |
Senin Cameron'la olan ilişkin hepsinden daha önemli. | Open Subtitles | ولكن علاقتك مع كامرون اهم بكثير |
Bu güzellikten daha önemli bir şey. | Open Subtitles | هذا اهم بكثير مما تبدو عليه |
Hayatın romanından daha önemli. | Open Subtitles | حياتك اهم بكثير من روياتك |
Belki de Kehanet gerçekleşmiştir fakat Richard görevin, bizim sahip olduğumuz her duygudan daha önemli. | Open Subtitles | .ربما النبؤه تحققت بالفعل ... " لكن" ريتشارد مهمتك اهم بكثير جدا من |
Şu an salgın daha önemli. | Open Subtitles | الان العدوى هي اهم بكثير |
Bu daha önemli. | Open Subtitles | . هذا اهم بكثير |
Wallace için itfaiye istasyonu ırktan daha önemli bir cemiyet. | Open Subtitles | مخفر الاطفاء اهم بكثير عند (ولاس) من العنصـــرية... |
Bırakın onları, Sonu daha önemli. | Open Subtitles | فقط اتركه سونو اهم بكثير . |