Kudüs'e itina ile konuş ve esaret günlerinin sona erdiğini söyle. | Open Subtitles | ؟ تكلم بحنان الى اورشليم واخبرها ان وقت عبوديتها قد مضى |
Bu sizin sadece beş gün önce Kudüs'e hoşbeş ettiğiniz peygamber değil mi? | Open Subtitles | اليس هذا هو النبي الذي رحبتم به في اورشليم منذ 5 ايام فقط |
Ve Kudüs'ü terk edeceksin yoksa sonun ihanetten tutuklanmak olur. | Open Subtitles | و انت ستغادر اورشليم او ستجد نفسك معتقل بتهمة الخيانة |
Kudüs'te bir gelenek vardır, bayram vakti... mahkumlardan biri serbest bırakılmalıdır. | Open Subtitles | هناك عادة فى اورشليم انه فى موسم العيد ينبغى اطلاق سراح الرجل المدان |
Yeruşalim artık Davut'un kenti İsrailliler için yeni bir güç merkeziydi ve Tanrı ile olan bağlarının nihai sembolü için bir ev. | Open Subtitles | "اورشليم" اصبحت مدينة داود قوة جديدة للاسرائيليين ورمزاً لا نهائي للعلاقة التي تربطهم بالله |
Şu kapıdan geçince duvarların ötesinde, Kudüs yolu üzerinde bazı... dikkatli ol... bazı ahırlara ve mağaralara rastlayacaksın. | Open Subtitles | انه وقتها كما اخبرتك اذا خرجت من هذه البوابة في طريق اورشليم كن حذرا .. |
Boş ver onları. Bunlardan Kudüs'te yeterince bulacaksın. Bunlar bağnazdır. | Open Subtitles | اخفض سيفك ، لا تعبأ بهم ستجد امثال هؤلاء الكثير في اورشليم |
Kudüs'e geri dön! Evet, Kudüs'e geri dön! | Open Subtitles | ايها الفريسيون ، نحن نعلم من انتم عودوا الى اورشليم |
Vaazları, Kudüs'te dinlerlerse senin onları rahat bırakmayacağını biliyorlar. | Open Subtitles | انهم يعلمون بأنك ستضطهدهم اذا كانوا يستمعون الى واعظ في اورشليم |
Gerçi, Kudüs halkı kendi adaletini sağlayıp onu taşlayarak öldürse de safları ve akılsızları kendi davalarına katmaya devam ediyorlar. | Open Subtitles | و على الرغم من اهالي اورشليم حققوا عدالتهم ورجموه حتى الموت استمروا بالتطوع بسذاجة و التفكير الضعيف |
Kudüs'te karışıklık olması ilk kez yaşanmıyor. | Open Subtitles | انها ليست المرة الاولى يكون فيها اضطرابات في اورشليم |
Senin hala Kudüs'te olduğunu öğrenmem iyi oldu, Peter. | Open Subtitles | من الجيد ان نعرف انك لازلت في اورشليم يا بطرس |
Bence, Tiberius da Kudüs'ün kendine özgü problemlerini kendi gözüyle görmeye başladı. | Open Subtitles | اعتقد بأن تيبيريوس يرى بنفسه المشاكل الفريدة التي تقدمها اورشليم |
Yarın gece Kudüs'e varırız. | Open Subtitles | "علينا الوصول إلى "اورشليم بحلول مساء الغد |
Kudüs'te bile değildin, ama adımdan nefret ediyorsun. | Open Subtitles | لم تكن أبدا فى اورشليم و لكنك تكره اسمى |
Kudüs'teymiş. Efendiyi tanıyor. | Open Subtitles | كان هناك فى اورشليم كان يعرف المسيح |
Kudüs'e geri dönmeli ve onun kilisesini kurmak için mesajını yaymalıyız! | Open Subtitles | علينا الذهاب الى اورشليم و عظ الكلمة لبناء كنيسته! |
Bazılarımız Kudüs'te kalmalı. | Open Subtitles | بعض منا عليه ان يبقى في اورشليم |
Kudüs'ün yurttaşlarını korkutarak. | Open Subtitles | بإرهاب مواطني اورشليم |
Kudüs'te tekrar toplanacağız. | Open Subtitles | سنجتمع مرة اخرى في اورشليم |
Yeruşalim'de geriye kalanlar kendinize yardım edin! | Open Subtitles | ما يتبقي من (اورشليم)... . ساعدوا انفسكم... |