Biliyorsun, biraraya gelmemiz için illa ki pazar olmasına gerek yok. | Open Subtitles | وكما تعلمين اجتماعنا هذا لا يشترط بان يقتصر على ايام الاحد |
ve ana nedenin pazar günleri futbol seyretmek ya da genel anlamda tembellik olduğunu düşünmüyorum. | TED | ولا اظن ان مشاهدة كرة القدم ايام الاحد والكسل عموما هما القضية. |
Üstelik vizon. pazar günleri takacağım. | Open Subtitles | انه من فرو حيوان المنك سوف البسه ايام الاحد. |
pazar günleri diyor. pazar değil, cumartesi günler! | Open Subtitles | هو قال ايام الاحد لاكن بالتاكيد انا اقصد ايام السبت |
En azından pazar günlerini ailesiyle geçiriyor! | Open Subtitles | على الاقل تتناول غدائها مع والديها في ايام الاحد |
Her pazar bir kaç Jamaikalıyla domino oynarım. | Open Subtitles | العب دومينو هناك مع جامايكيين ايام الاحد |
Bir pazar günü onun evine gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى بيتها في احد ايام الاحد نهاراً |
Her pazar kiliseye gitti. | Open Subtitles | لقد كان يذهب الى الكنيسه كل ايام الاحد |
Arama yok ama Ian'ın cep telefonu pazar, pazartesi ve salı günü şehrin dışında 3 telefon kulesinden geçmiş. | Open Subtitles | لا توجد مكالمات لكن اشارة هاتف " ايان " النقال تواجدت فى 3 ابراج اتصال خارج المدينة ايام الاحد, الاثنين و الثلاثاء |
Benim için normaldir bu kariyer krizleri, aslında, sıklıkla bir pazar akşamı, tam güneş batmaya başladığında, ve kendim için umutlarım ve hayatımın gerçekleri arasındaki uçurum, acı verici bir şekilde artmaya başlar ki normal olarak ağlayarak noktalanır. | TED | بالنسبة لي, الازمات المهنية دائمة الحدوث وفي الحقيقة غالباً ايام الاحد مساءاً حالما تبدا الشمس في المغيب وتبدا الفجوة بين آمالي الشخصية وواقع حياتي بالاتساع بشكل كبير حتى انه عادة ما ينتهي بي المطاف بالبكاء على الوسادة |
Ve bir pazar günü, o biz olabiliriz. | Open Subtitles | واحد ايام الاحد قد يكون نحن |
pazar günü uyuya kalmışım da. | Open Subtitles | انام فى ايام الاحد, لذا... |
Sadece pazar akşamları. Önemli değil. | Open Subtitles | فقط ايام الاحد |