Hell's Kitchen, Murray Hill, Aşağı Doğu Yakası, Chinatown. | Open Subtitles | هيلز كيتشن موراي هيل لوير ايست سايد تشايناتاون |
Onlar için Doğu Bölgesi, zombi virüsüyle enfekte olmuş insanlardan oluşan bir topluluk. | Open Subtitles | هذا يعني ان ايست ميشان هو مجتمع للناس المُصابين بفايروس الزومبي |
Yetkililer,Doğu Bölgesi'ndeki virüsün Zombrex'e karşı direnç kazandığından şüpheleniyor. | Open Subtitles | السلطات تشك الآن ان الفايروس في ايست ميشان مقاوم لـ زومبراكس |
Tüm birimler aklınızda bulunsun, şüphe yaya ve en son Marshall ve East Lyon kavşağından kuzeye giderken görülmüş. | Open Subtitles | بلاغ لجميع الوحدات المشتبه به على اقدامها تم رؤيتها لأخر مرة تتجه شمالا عند تقاطع مارشل و ايست ليون |
Diğer partnerimiz ise East Meets West (Doğuyla Batının Buluşması). Bu, teknolojiyi o çevredeki fakir hastanelere dağıtan bir Amerikan kurumu. | TED | شريكنا الآخر ايست ميتس ويست. هذه مؤسسة أمريكية توزع التقنية للمستشفيات الفقيرة حول تلك المنطقة. |
Plymouth, Portland, Wight, Dover, Thames, Humber, Heligoland, East Dogger... | Open Subtitles | بلايموس, بورتلاند, ويت, دوفر, ثامز همبر, ايست دوجر |
Onu bırakmalıydım Aist. Bırakmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أدعها تذهب ايست سيفولودوفيتش |
Doğu Bölgesindeki karantina bölgesinde yeni gelişmeler oldu... | Open Subtitles | أحداث جديدة في الحجر الصحي الخاص بـ ايست ميشان |
Muhtemelen Doğu Burnu'ndayız. Limanda bir gemi görüyorum. | Open Subtitles | ربما ايست كيب المح سفينة فى الميناء |
Zanlıyı Doğu Sunset'e doğru kovalıyorum tamam. Bütün birimler. | Open Subtitles | في ايست باوند سان سيت يقترب من باليساد |
Yukarı Doğu Yakası'ndan 21 yaşında normal bir öğrenci bunu nasıl halletmiş olabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن لطالبة ذات واحد وعشرين ربيعًا من جامعة الـ"ايست سايد" أن تقوم بهذا؟ |
Ve tek boynuzlu bir at. Doğu Hindistan Rıhtım Yolu'nda trafiği engellemiş. | Open Subtitles | وحركّة السير توقفت على طريق "ايست انديا دوك" |
Kurultay bugün Doğu Bölgesi'ndeki karantinanın tam kontrolünü orduya verme kararı aldı. | Open Subtitles | العد التنازلي للأنفجار اصدر كونغرس اليوم قانون H.R.251 وتم تسليم سيطرة كاملة للحجر الصحي ايست ميشان |
Siz ikiniz adresi alın yukarı Doğu yakasına gidin, evde bir şey var mı bir bakın. | Open Subtitles | "أنتما الاثنين, اتجها إلى "ايست سايد واذهبا إلى ذلك العنوان وانظروا ما تجدون في ذاك المنزل |
Le Cirque, Flamingo East, OysterBar. | Open Subtitles | فلامنجو ايست.. بار أويستر هيا أيها المخنثون.. |
Efendim, boyutuna bakarsak bütün Güvenlik Konseyini East River'a gömecek kadar büyük. | Open Subtitles | سيدي، بالنظر للحجم، ذلك يكفي لإسقاط مجلس الأمن بكامله في نهر الـ"ايست" |
80'lerin ortasına geldiğimizde katliamlar hala sürüyordu, özellikle de County Waterford'daki Dunmore East taraflarında... | TED | استمر قتل اسماك القرش حتى منتصف الثمانينات خاصة في اماكن مثل "دونمور ايست" في "كونتري وترفورد" |
Tamam gördüm onu. East River Drive'da kuzeye doğru gidiyor. | Open Subtitles | نعم، لقد رأيته، إنه يتجه شمالاً على طريق (ايست ريفر) |
Onu East Side Hastanesinde tutuyoruz. | Open Subtitles | نحن نحتفظ به في مستشفى ايست سايد |
Highland, East Lansing'i adeta çiğneyip tükürüyor. | Open Subtitles | هايلاند تتغلب على مضغ ايست لانسينغ |
Merhaba Aist Vsevolodovich | Open Subtitles | مرحبا، ايست سيفولودوفيتش |
Tung ve Sei Mui seninle geliyor, ve adamlarına dışarda beklemelerini söyle. | Open Subtitles | قم باحضار ايست والبعوض للخارج فان هناك الكثير من الاشخاص ينتظلرون |