Ne zaman isterseniz sizin için geri gelip mezarını bulabilirim. | Open Subtitles | يمكن ان اعود معك في اي وقت شئت وادلك عليه |
Ne zaman bir kavgaya başlayacak olsak onun yerine seks yapıyoruz. | Open Subtitles | في اي وقت نبدأ فيه الجدال نقوم بممارسة الجنس بلاً منه |
Ne zaman gelmek istersen bu numarayı ara ya da uğra. | Open Subtitles | في اي وقت اردت ان تمر فقط إتصل او تعالَ هنا |
Çocukların Noel'e her zamankinden daha çok ihtiyaçları var dedin. | Open Subtitles | قلت ان اطفالنا يحتاجون للعيد اكثر من اي وقت مضى |
O baltayı her zaman Bull Harper için kullanırdım. | Open Subtitles | في اي وقت ألفأس موجود وبول هاربر بمتناول يدي |
Alex, istediğin zaman geri gel ve benimle çalışmaya devam et. | Open Subtitles | يمكنك ان تعود يا اليكس وتعمل من اجلي فى اي وقت |
Tabi ki her an herkesle iletişim içinde değiliz, ama istediğimiz her an istediğimiz kişiye bağlanabiliyoruz. | TED | وهو لا يعني اننا متصلون مع الجميع .. بل انه يعني اننا نستطيع ان نتصل مع من نريد في اي وقت نريد |
Ne zaman istersen seni buraya getiririm. Aynı zamanda antrenman da yapmış olurum. | Open Subtitles | استطيع ان احضرك الى هنا في اي وقت ترغبين وادرب نفسي في نفس الوقت |
Tabi. Yaz boyunca Ne zaman istersen. Ama ben de sana gelirim, ona göre. | Open Subtitles | بالتاكيد، اي وقت خلال الصيف هذا ان كنت استطيع زيارتك ايضا |
Yani bugün, yarın makineden geçebilirsiniz, Ne zaman keyfiniz... | Open Subtitles | ما اعنيه هو انه يمكنكم اخذ الاختبار في اي وقت ترغبون فيه ذلك |
Evet, Ne zaman olursa, bir akşam yemeği ve sinemaya gitmek isterim. | Open Subtitles | في اي وقت, نعم, اتمنى انا اصاحبك في عشاء و فلم |
Hokey Ne zaman bitti ? | Open Subtitles | لا اعلم في اي وقت انتهت مباراة الهوكي من 3: |
Bugün yeni bir işe başladı. Ne zaman gelir bilmiyorum. | Open Subtitles | بدأ بعض الوظائف الجديدة اليوم لست متأكدة في اي وقت سينتهي |
Ve her zamankinden daha çok aynı şeyi düşünüyor olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | والان واكثر من اي وقت يجب ان نكون في نفس الصفحة |
Bu küçük canavarın, babasına her zamankinden çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | ذلك المسخ الصغير يحتاج أباً الآن قبل اي وقت مضى |
Arkadaşlarınla her zaman takılabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك التسكع برفقة أصدقائك في اي وقت تشاء |
Senin ihtiyaçlarını her zaman karşılarım, canım. | Open Subtitles | انا سوف اعجن احتياجاتك في اي وقت ياحبيبتي |
Sana bir daire, bir araba ve istediğin zaman her istediğini yapacak dükkanlar ayarladım. | Open Subtitles | و العديد من المحلات المستعدة لخدمتك في اي وقت تريدين التسوق فية |
her an olabilir. İki gün, dört gün, gelecek hafta. | Open Subtitles | في اي وقت يومين, اربعة ايام, الاسبوع المقبل. |
Eve Saat kaçta geleceğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | ـ هاه؟ ـ اي وقت تعتقد بانك ستكون في البيت؟ |
Archie tadilatın şimdi ile asla arasında bir zamanda gerçi asla demedi, ama konuşmamız yarım kaldı. | Open Subtitles | حسنا,اخبار رائعه,ارتشي يعتقد ان اعادة التصميم قد ينتهي اي وقت بين |
İstediğiniz zaman dükkana uğrayın. | Open Subtitles | بأمكانكم ان تأتوا إلى المتجر في اي وقت اردتم |
Onu hiç bir zaman aşağıya doğru tutma. Şu şekilde tut. | Open Subtitles | في اي وقت تحمليه أو تنزليه امسكيه كما ذلك |
Sevgilisinin Yerine, Herzaman, Gece veya Gündüz Girebilmek mi? | Open Subtitles | توصل لمنزل صديقها في اي وقت ليلاً او نهاراً ؟ |