Birlikte tatile gitmişler, birbirlerine yaklaşık 3000 mektup yazmışlardı, ve efsaneye göre Eleanor, Lorena'nın resmini her gece yatmadan önce öpermiş. | Open Subtitles | ذهبا بأجازة معاً كتبا أكثر من 3000 رسالة لبعضهما و يُدعى بأن اليانور قبلت صورة |
Hmm, Gözüken o ki Bay Giles tatile çıkmış. | Open Subtitles | يبدو وكأن السيد جيلز قد قام بأجازة |
Senin tatile çıkmış olman gerekmiyormuydu. | Open Subtitles | ظننت انك الأن تتمتع بأجازة صيد السمك |
Eşlerimiz ve çocuklarımızla bir hafta sürecek tatil için çoktan yeteri kadar kazandık. | Open Subtitles | لقد كسبنا مسبقا ما يكفي لأخذ زوجاتنا وأطفالنا بأجازة أسبوع طويلة. |
Evet, biz iyi bir tatil geçirebilirdik. | Open Subtitles | أجل، كان بامكاننا أن نحظى بأجازة لطيفة |
Sen de tatilde misin, demek istedim. | Open Subtitles | أعنى هل انتِ بأجازة, ايضاً؟ لا. |
- Ve anneniz aradı. Hala tatilde misiniz ? - Hayır. | Open Subtitles | . وأمك أتصلت - هل مازلت بأجازة . لا - |
- Sonra görüşeceğiz. - İyi tatiller, Becky. | Open Subtitles | سوف أرى تمتعي بأجازة صيف جميلة بيكي |
Seni hafta sonu tatile gönderiyorum. | Open Subtitles | سأبعثك برحلة قصيرة بأجازة نهاية الأسبوع |
- Evet, Kısa bir tatile çıkıyorum. | Open Subtitles | نعم, اننى سأقوم بأجازة قصيرة |
Park bir hafta içinde tatile çıkacaktı, öyle heyecanlanıyordu ki. | Open Subtitles | (بارك) سُمح له بأجازة أسبوع وكان سعيداً للغاية |
Barker doğduğundan beri hiç tatile çıkmadık. | Open Subtitles | حبيبتي ، لم نحظ بأجازة "منذ مولد "باركر |
İki hafta sonra karım Vanessa ile ben Phoenix'e tatile gittik ve tatilde karşımıza çıktı. | Open Subtitles | (ثممنذُأسبوعينأنا وزوجتي.. (فينيسا.. ذهبنا بأجازة إلي (فينيكس)، وظهرت بفندقنا. |
tatile gidebiliriz. | Open Subtitles | لنحظى بأجازة |
tatil yapmıyoruz burada. | Open Subtitles | هذه ليست بأجازة |
- Bu sadece bir tatil. Gerçek bile sayıImaz. | Open Subtitles | -إنها مجرد أجازة ,ليست حتى بأجازة حقيقية . |
Bir tatil yapabilirim. | Open Subtitles | يمكنني التمتّع بأجازة |
Doğru hatırlıyorsam bana bir tatil sözünüz vardı, Bay Stark. | Open Subtitles | إذا كنت أتذكر جيداً، أنت وعدتني بأجازة سيّد (ستارك) |
Senin tatilde olman gerekiyordu. | Open Subtitles | يفترض أن تكون بأجازة |
tatilde olması gerekiyormuş. | Open Subtitles | المفروض انه بأجازة |
Florida'da tatilde. | Open Subtitles | حاليا يتمتع بأجازة في فلوريدا |
- Sonra görüşeceğiz. - İyi tatiller, Becky. | Open Subtitles | سوف أرى تمتعي بأجازة صيف جميلة بيكي |