Ve hiç Kimsenin hidrojen hat frekansında yayın yapmaması gerekiyor. | Open Subtitles | و بالفعل لا يُفترض بأحدٍ أن يُرسل بتردد خط الهيدروجين, |
Kimsenin sonunun benimki gibi olmasını istemiyorum. O yüzden o besteyi bulacak ve yok edeceğim. | Open Subtitles | لا أودّ أن ينتهي المطاف بأحدٍ مثلي، لذا فسأجدنّ تلكَ المقطوة وأدمّرها. |
Eğer hiçbir şey olmazsa... bu akşam, yarın ya da sonraki gün biriyle tanışmazsam... her şey olduğu gibi devam edecek. | Open Subtitles | ان لم يحدث شيء ان لم ألتقي بأحدٍ هذه الليلة أو في الغد أو بعد غد فان كل شيء سيستمر كما هو |
Ona yalan söylemelisin. biriyle birlikte olup da, gerçek seni tanımasına izin vermemek de adil değil. | Open Subtitles | لا يسعكِ مصارحته بحقيقتكِ، وليس مُنصفاً أنّ تربطكِ علاقة بأحدٍ لا يعرف حقيقتكِ. |
Sen de buradaki kimseye güvenmemesini söylemenin işe yarayacağını mı düşündün? | Open Subtitles | وهل فكرة أنك أخبرته بأألا يثقُ بأحدٍ هُنا هي الحل للمشكلة؟ |
Sakın üstüne alınma. Biz kimseye güvenmeyiz. | Open Subtitles | لا تعتبره أمراً شخصياً، فنحن لا نثق بأحدٍ. |
Seni hastaneye götürmek için birilerini aradığımı sanıyordum. | Open Subtitles | حسبتُ أنّي اتّصلت بأحدٍ لينقلك إلى المستشفى. |
Başkalarına ulaştım ama Kimseyi bulamadım. | Open Subtitles | كنت سأتصل بأحدٍ آخر لكنّأحداًلم يردعليّ.. |
Onarım süresince Kimsenin orada olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | ما كان يُفترض بأحدٍ أن يتواجد هناك نظراً لكونه تحت الإصلاح. |
Ama Kimsenin orada olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | لكن لا يُفترض بأحدٍ أن يكون هناك بالخلف |
Ondan Kimsenin haberi olmamalı. | Open Subtitles | لا يُفترض بأحدٍ أن يعرف عن ذلك. |
Belki de Vietnam'da Kimsenin görmemesi gereken şeyleri gördüğü için böyledir. | Open Subtitles | أعتقد أنّها رأت أشياء في (فيتنام) لا يُفترض بأحدٍ أن يراها. |
Kimsenin aldığını hissetmiş miydin? | Open Subtitles | هل شعرتَ بأحدٍ يأخذَه؟ كلا. |
Mesajımı almış olup başka biriyle konuşmuş olabilir mi ? | Open Subtitles | أيُحتمل أنّه استلمَ الرسالة و اتّصلَ بأحدٍ آخر؟ |
O okuldan biriyle burada karşılaşacağımı hiç düşünmüyordum açıkcası. | Open Subtitles | لم أفكر مطلقاً بأني سألتقي بأحدٍ من تلك المدرسة هنا |
biriyle buluşacak olsaydın ilk içkini yavaş yavaş içerdin. | Open Subtitles | لو كنتي ستلتقين بأحدٍ ما كنتي شربتي كأسك الاول بتمهل. |
Matematik mecmualarını kontrol edeceğim, bilirsin, belki onlardan biriyle temas etmiştir. | Open Subtitles | أتدري كنت لأتفحص المجلات الرياضية -فلعله اتصل بأحدٍ منهم |
- Teşekkürler. Ayrıca, ben kendi kendimle ilgilenebilecek kadar ve kimseye yapışmayacak kadar güçlü bir kadınım. | Open Subtitles | كما أنّني قويّةٌ كفايةً كامرأة لأتمكّن كما تعلم، من الإعتناء بنفسي و لا أتعلّق بيأسٍ بأحدٍ ما |
Orada olduğum zaman boyunca kimseye tam anlamıyla güvenemedim. | Open Subtitles | طوال غيابي، ما أمكنني قطّ الوثوق بأحدٍ على نحوٍ كامل. |
Dışarıdan kimseye ulaşamadım. | Open Subtitles | لم يحالفني الحظ بالإتصال بأحدٍ في الخارج. |
Evime gidelim, birilerini arayalım. | Open Subtitles | إلى منزلي ومن ثمّ سنتصل بأحدٍ ما |
10,000 insanı öldürmek üzereyiz. Telefonda birilerini bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا الاتصال بأحدٍ ما |
- Aynasizlara sor istersen. - Kimseyi ispiyonlamadim. | Open Subtitles | لقد كان مقبوضٌ عليّ، ولم أشِ بأحدٍ قط |