"بأخذكِ" - Traduction Arabe en Turc

• Seni

Seni güzel bir akşam yemeğine götürüp, kendimi affettirmek istiyorum.
ظننت أنني سأعوض عليكِ بأخذكِ لتناول عشاء لطيف خارجاً.

Eğer Seni göndermeme izin verirsen, söz veriyorum, oğlunu bulacağım.
, لو سمحتِ لي بأخذكِ إلى الفرز أعدكِ أنني سأجد لكِ ابنكِ

Ve Seni benden aldıklarında hayatımın en kötü günüydü.
وعندما قاموا بأخذكِ بعيداً عنّي، كان ذلك أسوء يومِ في حياتي.

Havalı bir üniversitelinin Seni benden çalmasını istemem.
لا أريد أن أسمع شيئاً بخصوص قيام طالب جامعي رقيق بأخذكِ منّي

Seni hastaları olarak kabul etmekten mutluluk duyacaklardır.
سيكونون سعداء بالتفكير بأخذكِ كأحد مرضاهم

Seni gitmen gereken yere direkt götürseydim bazı inanılmaz manzaraları kaçırırdın.
لو قمت بأخذكِ إلى القسم مباشرةً لما رأيتي المناظر الخلّابة.

Seni alacak ama yemin ederim ki sana zarar vermesine izin vermeyeceğim.
سيقوم بأخذكِ. لكنني أقسم انني لن أدعه يؤذيكِ

Oraya gitmen yasak değil ama işler lehine döner diye Seni götürmeyi düşünmüyorum.
أنهُ مكان لا يمكنكِ الذهاب إليه ولكن لا يوجد شيء لي لأكسبه بأخذكِ الى هناك

Seni kasaba pazarına götüreceğim.
سأقوم بأخذكِ إلى سوق المزارعين.

Yağmur diner dinmez Seni evine götürürüm.
حالما يعتدل الجوّ، سأقوم بأخذكِ للمنـزل

Seni hemen şimdi karakola götürmemiz gerekiyor.
سنقوم بأخذكِ لمركز الشرطه الآن

Seni almalarına izin vermeyeceğime söz veriyorum.
لنْ أسمح لهم بأخذكِ أعدكِ بذلك

Seni buraya getiriyor.
اللُطف ليس بأخذكِ معه الي بيته

Arkadaşım Cho, bir daha bizden kaçmaman için Seni bileğinden tutacak.
سيقوم صديقي (تشو) بأخذكِ من معصميكِ كي لا يتسنّى لكِ الهروب مجدداً

- Adam Seni çok korkutmuş.
الرجل قام بأخذكِ من الشِنق

Seni alarak riske giremezdim.
لا أستطيع المغامرة بأخذكِ

Şey, Seni yemeğe çıkarabilirim diye düşünüyordum.
كنتُ أفكر بأخذكِ للعشاء

Ne pahasına olursa olsun... Seni götüreceğim.
...سأقوم بأخذكِ اليه مهما يكن