"بأداء" - Traduction Arabe en Turc

• gösteri
• yapmaya
• kıyacak
• performansını
• performansından
• ödevini

Sinyora, bize özel bir gösteri yapma iyiliğini gösterir miydiniz?
لكني أتسائل يا سيدتي إذا كنتِ ملزمة ... بأداء خاص

"Sen benim kız kardeşimsin ve ben canlı gösteri yapmak istiyorum.
انتي اختي وانا اريد أن اقوم بأداء على الميكروفون

Bana sorulan soruların cevabını bilmediğimde her zaman yaptığım gibi ödevimi yapmaya başladım.
وكما أفعل دائمًا عندما لا أعلم إجابة أحد الأسئلة، بدأت بأداء واجبي.

- Nikahı kim kıyacak?
من يقوم بأداء المراسم؟

SeaWorld'deki bir katil balina hayatının performansını sergiledi.
حوت قاتل فى عالم البحار.. قام بأداء العُمر.

Bu, müzik setinin performansından mutlu bir adama benzemiyor, söyleyin, değil mi?
هذا لا يبدو كرجل سعيد بأداء المسجل خاصته، أليس كذلك؟

Eve gel ve ödevini yap. Üç günlüğüne cezalısın.
تعودين للمنزل و تقومين بأداء واجباتكِ و تحظين بوقتاً بائساً لمدة ثلاثة أيام

Bu tesiste sadece hayvanlar gösteri yapabilir.
هذه الكلية تسمح بأداء الحيوانات

- Atalarım burada gösteri yapardı. - Atıyorsun!
إعتاد أسلافي أن يقوموا بأداء دورهم هنا - لا تمزح -

Chris benden kısa bir gösteri sunmamı istedi, ve bu yüzden bunu yapabilmek için 10 dakika kadar bir zamanınızı alacağım sadece, ve umuyorum ki sonunda video olarak bulunan diğer projelerimin bir kaçını sizlere göstereceğim.
كريس قد طلب مني القيام بأداء قصير ، وهكذا سأستفيد من هذا الوقت -- ربما عشر دقائق -- للقيام بذلك ، ونأمل في النهاية ان يكون لدينا فقط لحظة لأظهر لكم بعض مشاريعي الأخرى في شكل فيديو.

Tamam, Efron'un bir gösteri yapması gerekiyordu.
حسناً، كان يُفترض بـ(إيفرن) القيام بأداء.

Eğer bu kızlar boklarını birlikte getirdilerse, karaoke yapmaya gidecekler demektir.
هؤلاء البناتِ يَجْمعنَ هراءاتهن معاً، سيقومن بأداء بعض الكاريوكي

İşlevsiz bir istasyon ve işlerini yapmaya gönüllü olmayan bir güvenlik ekibi var.
محطة مختلة بالإضافة إلى فريق أمني لا يرغب بأداء عمله

Ama aksanı bir kere yapmaya başlayınca duramıyorum.
بأداء اللكنة, لا استطيع التوقف هذا وشم مثير للإهتمام

- Nikahı kim kıyacak?
من سيقوم بأداء مراسم الزفاف ؟

Sizi Çin'in çılgına döndüğü Kültür Devrimi yıllarına götüreceğim ve ülkenin performansını Indira Gandi yönetimi altındaki Hindistan'la karşılaştıracağım.
سأنتقل بكم إلى الثورة الثقافية, وقت أن عمت فوضى الثورة الثقافية بالصين, وأعقد مقارنة بأداء الصين مع أداء الهند في ظل حكم أنديرا غاندي.

Hayatının performansını sergilemen gereken bir an varsa o an tam şu an.
حسنٌ (ليديا)، إن كنتِ ستحتاجين أن تقومي بأداء العمر، مرةٍ بحياتكِ، فالآن هي هذه المرة

Thomas'ın dünkü performansını çok sevdiler.
.أعتقد أنّ التفاصيل هي الحقيقة المطلقة .إنّهم مسرورين بأداء (توماس) البارحة

Herkes gibi ben de kızınızın performansından çok etkilendim.
لقد تأثّرت كثيراً بأداء ابنتك كلّنا تأثّرنا

İnsanlar, senin onlar Ianka'nın performansından mahrum bıraktığını öğrendiğinde, gerçek seni görmüş olacaklar.
عندما يدرك الناس أنك حرمتهم من الإستمتاع بأداء إيانكا سيعرفون حقيقتك

Ama performansından memnun değilseniz bunu aranızda halletmelisiniz.
لكن إن كنت غير سعيدٍ بأداء (كلايتون)... عندئذ سيتوجب عليك أن تتعامل مع ذلك...

Ve biz de ev ödevini eğlenceli hale getirmenin yolunu bulduk.
وكنا نظن أن هذا سيكون طريقة ممتعه للقيام بأداء واجبك