Ben işimi yapıyorum, para kazanıyorum, elimden geldiğince hayır işleri yapıyorum... ve bu dünyada serbest ticareti savunmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أذهب بأعمالي , وأجنى المال وأساعد المجتمعات على قدر استطاعتي وأحاول تعزيز التجارة الحرة في هذا العالم |
Brian, işimi bozuyorsun. Dominic direksiyon başında altın değerindedir. | Open Subtitles | براين، أنت تتهزأ بأعمالي عندما يأتي دومينيك إلى هنا، نسكب ذهبا |
Gece gündüz işimi düşünürüm ve sertçe eleştiririm, bilhassa kendimi. | Open Subtitles | أفكر بأعمالي ليلاً ونهاراً وأنا ناقد قاسي |
Günlük işlerimi yapmamı söyleyen sensin. | Open Subtitles | حسنا، أنت طلبت منى القيام بأعمالي اليوميه |
bu gün gündelik işlerimi yapmak zorunda kaldım ve çok canım sıkıldı | Open Subtitles | كان لا بدّ أن أقوم بأعمالي الرتيبة اليوم لذا أؤشّر حقا |
Ben de kendi yoluma bakıp kendi işimi mi yapsam diyordum çünkü fatura dediğin nedir ki? | Open Subtitles | أظن أنه عليّ أن أنظّم حياتي بنفسي وأهتم بأعمالي الخاصّة |
Sadece bir süreliğine. Kendi işimi kuracağım. | Open Subtitles | لفترة قصيرة فقط سأقوم بأعمالي الخاصة |
..işimi yapmak için | Open Subtitles | لإثبات أنني مؤهلة للقيام بأعمالي |
Kirli işlerimi çocuklara yaptırmam ben. | Open Subtitles | لا أسمح للأطفال أن يقوموا بأعمالي المشبوهة |
Ama önemsiz işlerimi yapmaları için insanlara ödeyeceğim param var. | Open Subtitles | لكني أيضاً أملك المال للدفع للآخرين للقيام بأعمالي |
Siz de benim evrak işlerimi yaptığınız için... | Open Subtitles | وبما انك انت ستقوم بأعمالي الورقيه |
Seni evime tıkıp işlerimi yaptırmam hiç adil değil. | Open Subtitles | ليس من المنصف أن أحبسك هنا، تقومين بأعمالي المنزلية ... |
İşlerimi hallettim. Belgelerim de burada. | Open Subtitles | كلا، أهتم بأعمالي فلديّ أوراق إثبات. |
Ana, onlara benim işlerimi de yaptırdı. | Open Subtitles | (آنا) جعلت من الأولاد يقومون بأعمالي الرتيبة أيضاً. |