kötü şeyler yapan iyi adam. Garcia, Joey Short'un gerçek adını bulur musun? | Open Subtitles | هذا يفسر سلوكه أيضاً، رجل صالح يقوم بأعمال سيئة |
Sen çocukken de hep kötü şeyler mi yapıyordu? | Open Subtitles | مثلًا عندما كنت طفلًا ، هل كان دوما يقوم بأعمال سيئة ؟ |
Hayır. İnsanları hapise kötü şeyler yaptıkları için yollarım. | Open Subtitles | كلّا, أحياناً أرسل الناس إلى السجن لأنهم قاموا بأعمال سيئة |
Tüm hayatım boyunca yanlış şeyler yaptım... | Open Subtitles | لقد قمت بأعمال سيئة لانالحياةاجبرتني... |
Tüm hayatım boyunca yanlış şeyler yaptım... | Open Subtitles | لقد قمت بأعمال سيئة لانالحياةاجبرتني... |
beynimi şeytani, kötü şeyler.. yapmak için kullandılar. | Open Subtitles | كانوا يتحكّمون بدماغي للقيام بأعمال سيئة وشريرة |
Belki, başka kötü şeyler yapmak hoşuna gider. | Open Subtitles | -لربّما قد تودّين القيام بأعمال سيئة أخرى |
Ama o hala aynı kötü şeyler yapıyor, kötü insanlarla çalışıyor. | Open Subtitles | يقوم بأعمال سيئة و يعمل مع اناس سيئون |
İnsanlar onun kötü şeyler yaptığını düşündü. | Open Subtitles | الناس يعتقدون بأنها قامت بأعمال سيئة. |
İyi insanlar da kötü şeyler yapabiliyor. | Open Subtitles | أن الأشخاص الطيبين يقومون بأعمال سيئة |
Dışarıda insanlara kötü şeyler yapan birileri var Bayan Zalman ve ben bunu durdurmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | يوجد شخصاً بالخارج يقوم بأعمال سيئة للناس سيدة (زالمان) وكنت أحاول أن أوقفه |