Eminim, Dynastic Enerji ile gelecekte bir çok iş yapacağız, Bill. | Open Subtitles | أنا واثق بأنني سأقوم بأعمال كثيرة مع شركة الطاقة في المستقبل |
Evde yapacak çok iş var diyordu. | Open Subtitles | قالت، انها مشغولة بأعمال كثيرة في المنزل. |
Ama o zamandan beri, gurur duymadığım pek çok iş yaptım. | Open Subtitles | كان طموحى كبيراً لكن منذ ذاك قمت بأعمال كثيرة لست فخور بها |
Japon Televizyonuyla bir sürü iş yapıyorum. | Open Subtitles | أقوم بأعمال كثيرة مع التلفزيون الياباني. |
Birlikte bir sürü iş yapabileceğimize inanıyorum efendim. | Open Subtitles | أؤمن بأننا سنكون قادرين على القيام بأعمال كثيرة يا سيّدي |
Biliyorsunuz ki, Siyamlılarla bir sürü iş yapıyorum. | Open Subtitles | كما تعلم قمت بأعمال كثيرة |
Kaliforniya'da bir çok iş yapıyor olacağız. | Open Subtitles | سنقوم بأعمال كثيرة في (كاليفورنيا) الآن |
Burada çok iş yapıyorum. | Open Subtitles | ) إنّي أقوم بأعمال كثيرة هُنا. |
-Bir sürü iş yaptık. | Open Subtitles | - لقد قمنا بأعمال كثيرة. |