Sanki, doğayla aramıza mümkün olabildiğince fazla mesafe koyan bir statükoyu, bu gerçekliği yok sayarak, yaratıp kabul etmişiz. | TED | كأنّنا أنشأنا وتقبّلنا مسلكنا نحو وضع راهن يفرّقنا عن الطبيعة بأكبر قدر إنساني ممكن، وقمنا بإنكار حدوثه. |
İfadenin olabildiğince sade olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان تكون شهادتك ان تكون مؤلمة بأكبر قدر مستطاع |
olabildiğince detaylarıyla boyun yaralanmanızdan bahseder misiniz? | Open Subtitles | صفي لي إصابة رقبتكِ بأكبر قدر من التفاصيل |
Sonra o gün neler olduğunu mümkün olduğunca doğru şekilde iletmeye çalıştık. | TED | بعدها حاولنا نقل ما حدث ذلك اليوم بأكبر قدر ممكن من الدقة. |
Bu yüzden bilişsel enerjisini mümkün olduğunca verimli kullanmaya çalışıyor, düzenlenmiş bir dünya imgesi yaratmak için görsel bilgiyle ilgili tahminler yapıyor. | TED | لذا أنفق الطاقة المعرفية بأكبر قدر ممكن، مستخدمًا افتراضات عن المعلومات البصرية ليشكل رؤية معدلة عن العالم. |
Sevgi gösterilerini mümkün olduğunca gerçekçi bir şekilde sürdürmeliyiz. | Open Subtitles | علينا الحفاظ على عرض العاطفة واقعي بأكبر قدر ممكن |
Siviller olabildiğince dışarıya çıkmamalılar. | Open Subtitles | على المواطنين تجنب الخروج بأكبر قدر ممكن |
Daha yeni döndüğünüzün farkındayım ama tek amacım aktif göreve alışma sürecinizi olabildiğince kolaylaştırmak. | Open Subtitles | أنا مدرك أن هذا هو أول يوم لك بعد العودة أريد فقط أن أجعلك تتأقلم مع العودة للخدمة بأكبر قدر من السلاسة بالنسبة لك |
Fazla bavullarımdan birini olabildiğince şu ufak sabunlarla doldurmayı unutma. | Open Subtitles | تمليء الحقيبة الإضافية بأكبر قدر تستطيعين أخذه من |
Mümkün olabildiğince yardım isteyeceğini düşünmeme sebep olan da bu. | Open Subtitles | مما يجعلني أظنّ انك تريد المساعدة بأكبر قدر ممكن |
Bunu olabildiğince sessiz şekilde halledeceğiz ve hepsi bu. | Open Subtitles | سنتولى هذا الأمر بأكبر قدر ممكن من التكتم، وهذه ستكون نهايته. |
Bilgisayarın olabildiğince verimli çalışabilmesi için erişmek istediğiniz bilgi parçalarının hızlı hafıza sisteminde olduğundan emin olmak istersiniz, böylece onlara hızlıca ulaşabilirsiniz. | TED | لكي يعمل الحاسوب بأكبر قدر ممكن من الكفاءة، يجب أن تتأكدوا من أن وحدات المعلومات التي تريدون النفاذ إليها مسجّلة في الذاكرة السريعة، حتّى تكون متاحة لكم بسرعة. |
Neden bazı insanlar, en azından bazen, kendi önyargıları ve motivasyonlarının üstünden geçerek ve gerçekte ne olduğunu ve delilleri olabildiğince objektif bir şekilde görebiliyorlar? | TED | لماذا بعض الأشخاص، على الأقل أحيانًا، قادرون على تجاهل أحكامهم المسبقة وتحيزهم واندفاعهم، ومحاولة رؤية الحقائق و الأدلة بأكبر قدر من الموضوعية؟ |
Tamam. Benle mümkün olduğunca çok iletişime geçmeni istiyorum... | Open Subtitles | حسناً، أريدك فقط أن تأتي بأكبر قدر من المعلومات تستطيع الحصول عليه |
Dağılıp, mümkün olduğunca çok mezarı araştırın. | Open Subtitles | أنتشروا ، و أبحثوا بأكبر قدر ممكن من المقابر. |
Çocukların mümkün olduğunca bana benzemesini istemiş. | Open Subtitles | هي أرادت أن يبدوا الأطفال مثلي بأكبر قدر ممكن |
mümkün olduğunca gürültü çıkarın ki iyice korksunlar. | Open Subtitles | و بعد ذلك ستقومون بأكبر قدر ممكن من الضوضاء نريد أن نضع فيهم الهلع |
Pekâlâ millet, bu yılın maçı ve mümkün olduğunca az olay yaşanmasını istiyoruz. | Open Subtitles | حسناً, هذه أهم مباراة في العام و نريد للأمور أن تبتعد عن المشاكل بأكبر قدر |
mümkün olduğunca sık yayınlanacak şekilde teslim edilmesi. | Open Subtitles | ليتم تسليمها للنشر بأكبر قدر ممكن. |
FBI özel ajanı olarak ortağımın mümkün olduğunca kahramanlıklarını rapor etmek benim görevim. | Open Subtitles | ...من واجبي كعميل في الأف بي آي أن أبلغ عن بطولات شريكي بأكبر قدر ممكن من الدقه |