Sen de Tüm aileni 10 yıllık tanık koruma programına aldırdın. | Open Subtitles | وحصلت عائلتك بأكملها على 10سنوات من حماية الشهود |
Kubbe'nin geldiği günden beri Tüm kasabanın yükü benim omzumda. | Open Subtitles | لقد كنت أحمل همّ البلدة بأكملها على عاتقيّ |
Bu adamın Tüm Kabal üyelerini başımıza sardığı yetmezmiş gibi şimdi de onu evimize mi davet ediyorsun? | Open Subtitles | من السيء بما فيه الكافية بأن هذا الرجل أحضر العصابة بأكملها على رؤوسنا الآن تريد دعوته إلى منزلنا ؟ |
Kamera parçalanmış da olsa, Bütün ayrıntılar bantta kayıtlı. | Open Subtitles | حسناً,بالرغم أن الكاميرا قد دمرت إلا أن لدي الحادثة بأكملها على شريط فيديو |
Spearfish yolunda Bütün bir aile. | Open Subtitles | العائلة بأكملها على الطريق المتجه إلى سبيرفش |
Bütün davanı bu beş para etmez sezgi parçasına mı sürüyorsun? | Open Subtitles | أستنتهى من دعوتك بأكملها على تلك القطعةِ الصَغيرةِ المثيرة للبصيرةِ؟ |
Uçaktaki konuşmamızdan sonra Tüm şirketin tehlikede olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | بعد المحادثة على الطائرة لقد كانت الشركة بأكملها على المحك |
Uçaktaki konuşmamızdan sonra Tüm şirketin tehlikede olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | بعد المحادثة على الطائرة لقد كانت الشركة بأكملها على المحك |
Tüm bu maddi yardım suçlaması müvekkilimin ilgili şahısla görüşmelerine dayandırılmışken o muhbiri şimdi dava dışı tutmaları art niyetlerini gösteriyor. | Open Subtitles | وهي نيّة سيّئة منهم الآن لتقييد الوصول لذلك المخبر بينما تتوقّف تهمة الدعم المادي بأكملها على محادثات موكّلي معه |
Tüm teolojileri, dünyanın sonundan kurtulmaya dayanıyordu. | Open Subtitles | التكنولوجيا الخاصة بهم كانت مبنية بأكملها على النجاة من نهاية العالم |
Tüm ilçe yıkılmak üzere. | Open Subtitles | المقاطعة بأكملها على شفير التخلف عن موعد الدفع |
Tüm şirket üzerine kumar oynadı. | Open Subtitles | لقد رهن الشركة بأكملها على ذلك |
Sadece benim güvenilirliğimi zedelemekle kalmadın gazetenin Tüm itibarını da tehlikeye atmış oldun. | Open Subtitles | أنتِ لمْ تشككي بمصداقيتي ...فحسب بل وضعتِ نزاهة الصحيفة بأكملها على المحك |
Bütün hastane daha yeni bitirdiğim ve 8:30'da sunacağım teklife bel bağlamış durumda. | Open Subtitles | تعتمد المستشفى بأكملها على عرض يجب عليّ إنهائه وأحتاج للتواجد الساعة 8: |
Tavan döşemesinde de oldukça hasar var bu da neden Bütün tavanın aşağıdaki daireye düştüğünü açıklıyor. | Open Subtitles | يوجد أيضاً الكثير من النمل الأبيض ما يفسر سبب سقوط الأرضية بأكملها على الشقة السفلية |
Bütün geceyi tuvalette geçirecek olsam da umurumda değil. | Open Subtitles | لا أهتم إذا كان علي قضاء الليلة بأكملها على مقعد الفضلات. |
Kendi işini düşünme. Bütün şirket tehlike altında. | Open Subtitles | انسى عملك إن الشركة بأكملها على المحك هنا |
Jordi'nin Bütün hayatı değişecek ve bunun ne kadar kötü olabileceğini anlayabilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | حياة جوردي بأكملها على وشك أن تتغير و أنا الوحيد الذي اعرف فقط كم وكيف ستصبح سيئة |
Yani Bütün gecemi köprüde seni bir daha göremeyeceğimi düşünerek geçirdim. | Open Subtitles | اقصد أنني قضيت الليلة بأكملها على الجسر متأكدة أنني لم أكن سأراك مجدداً أبداً |
Yani diri diri Bütün köyü gömdün. | Open Subtitles | لذلك تم دفن قرية بأكملها على قيد الحياة. |