anneni arayacaksın ve, ...ona ilk trenle eve döndüğünü söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستتصل بأمك وتخبرها أنك ستصعد في أقرب قطار إلى المنزل |
Ya da her zamanki gibi anneni arayıp para isteyebilirsin. | Open Subtitles | أو بإمكانك دائما أن تتصلي بأمك و تسأليها عن المال |
Elektrikli Aldatma Makinan olsa bile.... ...hayatının en enayi gününde anneni bile aldatamazsın sen. | Open Subtitles | لن تستطيع حتى فعل مقلب بأمك بيوم المقالب ولو كانت معك آلة مقالب |
Pekala evlat, bin hadi. Annene göz kulak olabilirsin. | Open Subtitles | حسنا يابني تستطيع الذهاب تستطيع الاعتناء بأمك |
Peki. Eczaneye gidip, Annene alerji ilacı al. | Open Subtitles | حسناَ ، اذهبى لشراء دواء الحساسية الخاص بأمك من متجر الادوية |
Biliyor musun; babamla ilişkimize bakınca; annenle ilişkinize imrenmeden edemiyorum. | Open Subtitles | عندما أتذكر العلاقة التي تجمعني بأبي أحسدك على علاقتك بأمك |
annen ölmeden önce, sen iki sene yemişken onunla kim ilgilendi sanıyorsun? | Open Subtitles | من تظنه اعتنى بأمك عندما ماتت بينما أنت في السجن لمدة سنتين؟ |
Annenin mezarı üzerine... yemin ederim ki... onu asla görmedim ya da el sürmedim. | Open Subtitles | اقسم لك اقسم بأمك اننى لم اراه او اضع يدى عليه |
anneni ve seni terk ettiği ve senin de Annenin hastalığında, kanserle boğuşurken, ona baktığın söylendi. | Open Subtitles | سمعت بأنه تركك أنت وأمك وأنك إعتنيت بأمك أثناء مرضها أنك إعتنيت بأمك بينما كانت تقاوم السرطان |
anneni ve seni terk ettiği ve senin de Annenin hastalığında, kanserle boğuşurken, ona baktığın söylendi. | Open Subtitles | سمعت بأنه تركك أنت وأمك وأنك إعتنيت بأمك أثناء مرضها أنك إعتنيت بأمك بينما كانت تقاوم السرطان |
Bir sonraki toplantıda anneni parçalayıp derin dondurucuda sakladığını söyleyecek olsan sen de ünlü olursun. | Open Subtitles | إذا أخبرت رجل واحد في الاجتماع القادم أن يحتفظ بأمك مقطعه في الثلاجة ستكون عندك سمعة أيضا |
anneni ara. Kayıt cihazını hazırlasın. | Open Subtitles | اتصل بأمك وأخبرها أن تجهاز الفديو للتسجيل |
En kısa zamanda bir ev bulup, anneni buraya getireceğiz. | Open Subtitles | حالمانحصلعلىعمل ... سوف نحصل على منزل ونأتى بأمك هنا ... |
anneni düğününü tebrik etmek için aradım. | Open Subtitles | أتصلت بأمك لكي أعتذر لأنني لم أستطع أن أحظر زفافك. |
Sadece seni düşündüğünü ve anneni ve onu özlediğini... | Open Subtitles | يذكر فقط التفكير بك و بأمك .. وهو مشتاق لها |
Annene hayrandım. | Open Subtitles | لطالما كنت معجباً بأمك لقد كانت مربية مدهشة |
Annene hayrandım. | Open Subtitles | لطالما كنت معجباً بأمك لقد كانت مربية مدهشة |
Annene söylerim. Onu şimdi arayıp söyleyeceğim. | Open Subtitles | وسأتصل بأمك واخبرها الان وانا صادقة فى ذلك |
Annene neredeyse on yıldır bakıyorsun öyle değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تعتنين بأمك ما يقرب من 10 سنوات أليس كذلك؟ |
annenle, büyükannenle, iki halanla ve kızkardeşinle... | Open Subtitles | خذ مثال على ذلك ، علاقتك بأمك و علاقتك بجدتك |
- Marissa, bunu annenle bir ilgisi yok. - Her şey için onu suçlayamazsın. | Open Subtitles | الأمر ليس منوط بأمك لا يمكنك إلقاء اللوم عليها في كل شيء |
- Ben senin annen değilim,hanımefendi. - Elspeth,sen iyi misin? | Open Subtitles | ـ أنا لست بأمك أيتها السيدة ـ إليزابيث هل أنت بخير؟ |
Senin aldığına eminim. Hayır, annenizi aramıyorsunuz. | Open Subtitles | أراهن أنك تفعلين لا ، لن تتصلى بأمك |