Bir erkek, erkeği yalnız bulunca, ya da bir dişi, başka bir dişiye rast gelince hemen çiftleşiyorlar. | Open Subtitles | ,حين يجتمع ذكر بذكر لوحده ..أو أنثى بأنثى لوحدها سيمارسان الجنس مباشرة |
Çocuğun cinsel hormon seviyesi dişi ile cinsel ilişkiye girmek istediğini gösteriyor. | Open Subtitles | معدل الهرمونات في الولد تشير أنه يجب أن يتصل بأنثى |
Benim dişi versiyonumdan daha kötüsünü de bulabileceğine karar verdim. | Open Subtitles | لقد ارتأيت أنّك غير قادر على استبدالي بأنثى |
Sayende, o kuşun önünde koca bir kuş hayatı var. Uçup, dişi kuşlar bulup, bir kuş ailesi kurabilecek. | Open Subtitles | بفضلك، هذا الطائر حياته باكملها أمامه ليطير و يلتقي بأنثى و يكون عائلته |
Gerçekten çok şekersin ama ben bir dişi minator değilim. | Open Subtitles | كان هذا جدا رائع ولكن لست بأنثى. |
Ama birinin kalkıp benim mutfak pencereme tırmanıp dişi Ontophagus sagittarius hakkındaki bütün notlarımı yemesi kabul edilebilir değil. | Open Subtitles | ولكن حقيقة أنّ إحداها، تسلّقت نافذة المطبخ وأكلت كلّ مذكراتي .. المتعلّقة بأنثى خنافس الروث وكيفية تزاوجها بقرنيها ذلك لا يغتفر .. |
Vincent yakında bir dişi getirecek, böylece bir aile kurabilecekler. | Open Subtitles | سيأتي (فينسنت) بأنثى قريبًا حتى يخلّفان نسلهما |
Kurnaz, kılık değiştirmiş erkek dişiye gittikçe daha çok yaklaşıyor ve kendine hakim oluyor. | Open Subtitles | الذكر الماكر المتنكّر بأنثى يتقدّم رويداً رويداً للأنثى بهدوء. |
Ama rakiplerini ölümüne sokmak ve ısırmak bu erkek arıların bir dişiye ulaşabilmelerinin tek yoludur. | Open Subtitles | لكن لسع وعض المُنافسن حتّى الموت، يكون عادةً النهج الوحيد لكي يحظى هؤلاء الذكور بأنثى. |